Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/183

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

Berikiler dururlar mı ya? Bunu görünce onlar da teflerini, zillerini, darbukalarını, kemanlarını alınca aynı çığlıkla kendi kapılarının önüne sıralandılar ve onların taraflısı olan bir alay kadın, kız, oğlan da onların yanına dizildiler. E, artık kavga tam manasiyle kızıştı; sinirlerin en gizli köşelerdeki zemberekleri boşandı. Artık müstehcen denilen sözlerin yirmisi, otuzu, kırkı birden aynı eda, aynı makamla karşılıklı savruluyor ve her savrulan yakası açılmamış sözün, tâbirin, ıstılahın, argonun ağızlardan kıvrıla kıvrıla çıkışına göre göbekler çalkalanıyor; eller çırpılıyor; gerdanlar kırılıyor; gözler süzülüyor ve bazen eller kalçada, bacaklar titretiliyor; arada bir arkalar dönülüp tersine rükûa varır gibi karşılıklı vaziyetler alınarak kalçaların yukarı kısımları, tıpkı darbuka çalınır gibi ellerle dövülüyordu.

Sonra yine arada bir bu çok kıvrak, oynak, çok curcunalı ahenge hafif birer fasıla verilip evlerde ne kadar kap kacak, çanak, çömlek, bohça, sepet,

yatak, yorgan varsa karşılıklı ortaya yığılıyor; bunlarla vaziyetlerinin, servetlerinin dereceleri birbirlerine gösteriliyor ve sinirlerin en gizli yerlerindeki zemberekler yine birdenbire boşanınca biraz önceki çok kıvrak, çok oynak, çok curcunalı ve çok açık saçık ahenk tekrar başlıyordu... Bu arada çingene kavgalarının en bellibaşlı, en uzun ve ağıza alınmaz tekerlemelerinden (dikiş okuması) denilen tekerleme karşılıklı okunurken etrafı saran yüzlerce kadın, erkek, çoluk çocuk seyircinin, kimi gülmeden bayılacak hale geliyor, kimi şaşkınlıktan aptallaşıyor; kimi utancından kıpkırmızı eli ile yüzünü örtüyor ve seyirciler arasındaki hele kavgacıların içlerindeki sinir

185