Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/164

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

Bizim Yenikapı'ya göçettiğimizin haftasında Reha Bey kendi evinde bazı arkadaşları ile birlikte bana bir çalgılı ziyafet verdi. Fakat hani, alaturka ziyafet de bu kadar olur, Sofra; içkinin, mezenin binbir türlüsü ile dolu idi. Sonra, sekiz kişilik bir incesazla kadınlardan beş kişilik bir hânende ve çengi takımı vardı. Saz takımı, başta Edirne'den İstanbul'a yeni gelmiş olan kemancı Bülbüli Salim olmak üzere Ayvansaray'ın en gözde çalgıcılarından mürekkepti. Hânende kadınların üçü Ayvansaray'dan ve köçeklik eden iki kadın da Sulukule'dendi. Fakat, efendim nerede, ben nerede, dedikleri gibi, öteki çergeciler, harmancılar nerede, bunlar nerede? Hele bunların erkekleri pek kibar insanlar. Misafirlerle hiç «bendeniz»siz, «zâtıâliniz»siz konuşmuyorlar. Hepsinin de elbiseleri, ayakkabıları yepyeni ve son moda... Hepsinin de yeleklerinin cebinde altın ve gümüş birer saat... Parmaklarında pırıl pırıl yanan elmas yüzükler... İçtikleri cıgaralar, hep birinci sınıf cıgaralar... Çalgılarının kutu ve kılıfları hani, diyebilirim ki benim çok kıymetli kemanımın kutusundan daha şık... Bunlardan kemani Raif isminde birinin kemanına baktım, sokağa atsanız elli lira eder su içinde... Kadınlardan da Ayvansaraylılar, pek kalantor şeyler... Kılıkları biraz alaca bulaca olmakla beraber, parmakları pırlanta, zümrüt yüzükler, kulakları aynı çeşitten küpeler ve gerdanları sapsarı beşibiryerdeler ve ziynet altınları ile dolu... Yalnız Sulukule'den getirilmiş olan çok genç ve çok güzel iki çengi kız, bu cihetlerden bunların yanında pek sönük, pek sade suya kalıyorlar.

Zavallıların allı, pullu, morlu, sarılı ve yepyeni entarilerinden, ayaklarındaki pembe püsküllü yepyeni

166