Gülerek,
— İstayafurlah | (estağfurullah) ben halis muhlis insan oğlu insanım. .. İlle velâkin bilseniz bu eşeğin sütü ne iyi bir sütmüş... İnsana çok yararmış, hem de öksürüğe, tıksırağa birebirmiş.
— Ha! Şimdi anlaşıldı senin aslın, neslin Etem! Demek, sen böylelikle sonradan çingeneleşmişsin!
— Haha!
— Peki, sen bugün böyle niçin pek şıklaştın, boynuna kıravat filan taktın da geldin?
— Ne yapayım, almadan beni içinize artık gidersiniz kibarcas teferizlere (eğlencelere)! Ona sebep ben de bugün oldum bir beyzade, geldim ki, sizinle birlikte gideyim gittiğiniz yerlere!
Etem'i, iki gün sonra buluşmak üzere bin dereden su getirerek başımdan savdım ve o gün akşama kadar bizim evin göç işi ile uğraştım... Reha Beyin ısrarı ile annemi kandırmıştım... Onun için bu kış ortasında annemle birlikte Topçular'dan Cibali Yenikapısına göçettik...
Topçular'dan uzaklaşmamıza Etem, fena içerledi. İçerlerse içerlesin; kimin umurunda...Ben zaten o çerge, harman hayatından bıktım gibi...
Çingenelerin asıl görülecek hayatı harman yerlerinde, çergelerde, sepetler, maşalar, sacayaklar, ayılar, maymunlar, heybeler, fal çıkınları, sıpalar, kısraklar arasında değilmiş... Asıl görülecek ve hoşlanılacak Çigan hayatı, Reha Beyin, beni yeni alıştırmaya başladığı yerlerde imiş...
