Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/158

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

— Mademki süt besüt çingene değilsin ve bunu her fırsatta tekrar ediyorsun... Söyle bakalım ulan, neyin nesisin, necisin, nereden gelmişsin, baban kim, anan kim, soyun sopun kim, sülâlen, ecdadın, ervahın kim?

— Peşin süyleyeyim ki, benim babam halis muhlis Yemenlidir. Rahmet olsun canına, Yemen'den buraya geldiği vakit -ellerini, kollarını, göğsünü göstererek -: te büyle benim gibi üzeri, başı düvmeler içinde buracığa gelmiş. Hem de Yemen'den çak buraya yaya yürüyerek gelmiş...

— Yemen'den buraya niçin yürüyerek gelmiş?...

— Abe çıkmış adamcağız seyyahçılığa... yok mu şinci, hani arasıra gelirler, Frengistan kasabalarından birtakım baldırı çıplak seyyahlar, ellerinde birer küçük kartelâlarla on parasız buralara seyyahçılık yapmaya... Te babam da onlar gibi, o zaman Yemen'den gelmiş buryacak seyyahçılık yapmaya...

— Aferin babana, iyi halt etmiş!...

— İyi, kötü... her ne ise, uzatmayalım kelâmı, gelmiş bunun burasına, yer bilmez, yurt bilmez... Yok cebinde bir tek metelikçiği... Ne yapsın? Dolanmış İstanbul'u sağa sola... Doyurmuş karnını birkaç gün şurda burda... Sonunda bakmış, olacak gibi değil; bir yaz günü yanaşmış Okmeydanı taraflarındaki harmancı çingenelerin çadırlarına... Mübarek adam zaten benzerdi de esmerlik tarafından o cenabetlere... Sokulmuş yanlarına, vermiş onlara çingenece bir selâm!

— Ulan nasıl olur? Hem diyorsun babam çingene değil hem selâmı çingenece veriyor...

— Bakasın şinci sen... Babam kendi memle-

160