Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/152

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

Kış fena geçmiyor hani... Kâh Topkapı, kâh Balat, Fener, kâh Lânga gazino ve meyhanelerinde, kâh Sulukule'den, kâh Ayvansaray'dan getirttiğimiz çalgı takımları ile çok hoş bir âlemdir geçirip gidiyoruz...

Etem de yavaş yavaş kılığını, kıyafetini değiştirmeğe başladı. Ayağından yemenileri, bacaklarından poturu, sırtından cepkeni attı.

Şimdi siyah çuhadan, yarım Fransız pantolonla çift düğmeli, omuzları kalkık ceket giyiyor. Arasıra, siyah, kalıpsız fesinin üzerine sardığı yazma mendili de büsbütün fırlatıp attı. Ayaklarında bol garnitürlü ve yumurta ökçeli rugan şıpıtıklar var. Yalnız belindeki vişne çürüğü kuşak duruyor. Tabii, kendisine arasıra da mangırca filan benim yardımım olmuyor değil... sonra, gittiğimiz yerlerde benim tarafımdan masrafları hep o gördüğü için belki bunların içinden birer parça aşırıyor. Aşırsın, ne yapalım? Benim bu angaryalarımı da başka türlü kimsecikler çekmez.

En aziz arkadaşlarım bile daha birkaç ay önce bu yüzden bana darılıp kaçtılar. Şimdi Etem de olmasaydı ben, bu yağmurlu, fırtınalı, kasvetli kışı kiminle ve nasıl geçirebilirdim?...

Hem, ne yalan söyleyeyim? Etem'le başladığımız bu yeni kış eğlenceleri bana yavaş yavaş Nazlı'yı da, Gülizar'ı da unutturuyor gibi...


Dün gece Ayvansaray'ın en meşhur, en gözde

154