Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/151

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

yabanın göçebe çingenesi... Biz ise bunun burasında ev, bark sahabısı insanız...

— Peki ama, ben yalnız gelirsem, yahut başkası ile haber gönderirsem, orada sizi ne diye sorsunlar?

— Küçük Ziynet diye sorsunlar...

— Küçük Ziynet sen misin?

— Benim ya!... Bu ut çalan çocuk da benim halamın oğlusu...

Tam bu aralık Etem, işin farkına varmış olmalı ki, belinden çözülmüş olan vişne çürüğü kuşağını dolayarak yanımıza sokuldu ve kıza çıkıştı:

— İmşayım, (konuştuğunuzu çaktım, parmağım içinde!) Karışmam ha! Küçük bey benim yabancım değil; bizi biribirimizden sen değil, senin sülâlen gelse ayıramaz. Hem bilirsin, bana derler bizimkiler Gâvur Etem; sizinkiler Duman Etem... Amasya'nın bardağı, biri olmazsa biri daha... Ben, bizim küçük beyi kapıncas Ayvansaray'a aşırmasını da bilirim...

— Aman Etem ağa, bakma sen kızın lakırdısına, o cahildir be! Aldırma sen!

— Hah şüyle... aldırma, cambaza bak!

Çingeneler hep birden gülüşürlerken hânende kadınlardan biri, Etem'in kulağına eğilip bir şeyler fısıldadı ve bu sefer, o kadınla Etem, adamakıllı kahkahayı salıverdiler. Geliba Etem'in alay için ortaya savurduğu bu, «Aldırma, cambaza bak!» sözüne karşı hânende karı da onun kulağına usulca şunu fısıldadı:

— Yolunacak kaza bak!

Ve köpoğlular, bunun üzerine, ikisi birden kahkahayı salıverdiler.

153