Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/124

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

onun bizim çingeneler içinden de birkaç mangaptutu!...

— Mangaptut nedir?

— Yani ya sevdalısı... Amma onlar da kendisi gibi acayip insanlardır. Söz misali, Mevlânekapı dışarısındaki kalelerin dibinde çadır kurmuş birkaç elekçiler vardır.

— Onlar Ermeni çingenesi değil mi?

— Yok, Ermeni çingeneleri başkadır. Onlar hem şinci pek kalmamıştır ortalıkta... Eskiden onlar kalenin iç tarafında duvar dibinde otururlardı. Küçük küçük kulübeleri vardı ki onlar bizim gibi Urumeli'den gelme diyildiler. Onlar Anadolu'dan gelme idi. Benim dediğim birkaç elekçi ki kalenin dışında vardır çadırları, onlar bizden sayılır. Te işte bunlardan, kafası dümensiz bir delikanlı ile gene bizim ayıcılardan Beti Sülü adında bir hırpanı tutkundur o karıya!...

— Beti Sülü ne demek?

— Beti demek, çingenecede çirkin demektir; sülü de Süleyman demektir.

— Peki, şimdi bu kadın nerede?

— Süledik ya, sizin arkadaşın selâmetliği için aşırdık onu Alemdağı taraflarında bir yere...

— Demek bizim arkadaş da ona feryadı verdi ha!

— Bilmem amma, görünen köy istemez kılavuz! Hem sizin arkadaş ona feryadı vermese bilem bizim Nazlı nazenin ona ha verdi, ha verecekti feryadı!...

— Bugünlerde bizim arkadaş yine çadırlara geliyor mu?

126