Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/123

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

bir yandan... Sonram kocasından öncesi sever idi bir diyirmenci delikanlısını... Onun bulaşığı da var can evinde bir yandan... Sonra gene efendime süyleyim kocasının ölümünden birazacık sonra yakmıştı abayı bir gazelciye...

— Gazelci de kim?

— Kim bilsin, belki de serserinin biri idi. Bakmazdı yaz, kış havasına, lodosa, poyraza, yağmura, güneşe, çıkar idi haftada birkaç gün bizim çadırların yanına, dayar idi bir elini kulağına bulaşırdı: «Medet,medet, aman medet, canım medet, yanıyorum medet, ölüyorum medet» diye çağırmaya... Sesi de birazacık usturuplu idi herifin... Derken efendim, bizim kaçığın gönlü kayıverdi bir gün ona...

— Sonra ne oldu o herif?

— Meğer var imiş onun genç bir karısı, bir gün duymuş onun bu işini... Avşam zamanı idi, daha harman zamanı bile başlamamıştı. Tırpancılar, tırpan atarlardı ekinlere... Bir de baktık, o herif, bir incirin dibinde kurulmuş:

Bir ateş, bir daha ateş, şuraya ateş, buraya ateş!
Dil âteş. dîde âteş, sîne âteş. ruyü yâr âteş...

diye yanık yanık haykırırken genç karısı elinde bir süpürge ile çıkageldi, çalarak sopayı, kattı onu önüne, aldı, götürdü kim bilsin nereye... Haniya diyeceğim, bizim kaçık, büylesi bir karıdır. Gönülcüğü çok arsızdır, daha doğrusu yüreciği hastadır onun birazacık, hasta... Kim uzaktan ona gösterse yüreğini de dese: «Benim yüreciğim yufkadır! O da hemen kendi yüreciğini işmarlayarak der, «Benimki de tatar

böreğidir; ona sebep, ortak olalım !...» Sonra vardır

125