Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/12

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

var bir sevdan... ille velâkin var bir sevdan... Amma demem ben ona karasevda... Senin bu sevdan bembeyaz, aynalı bir sevda... Amma tuttuğun niyetle iyi bir haber alacaksın sevgilinden... İyi bir haber alacaksın, iyi bir söz alacaksın... Şimcik bugünlerde biraz üzüntü içindeysen de kasavetlenmeyesin öyle uzun uzun. Zere kavuşacaksın yakında sevgiline... Onunla bir araya geleceksin, gözyaşını sileceksin... Kör kuyuyu deleceksin!...

— Kör kuyuyu da nereden çıkardın?

— Ben çıkarmadım onu... Onu çıkardı senin sevdan? Senin ki, yüreciğin şimcik sevda ilen susamıştır; yanar fırının içi gibi... Lâzımdır onu söndürsün bir kuyu su... İlle kuyu var ortada... suyu görünmez içinde... Zere... kapalıdır üstü... Örtülüdür toprakla... Derler buna kör kuyu... İster ki, delmek bu kör kuyuyu... Çıksın içinden bir tatlı su... Ha içesin o suyu... serinlesin yüreciğin... Ona sebepten derim işte sana ki, sen kasavetlenmeyesin, yakında alacaksın iyi bir haber, kavuşacaksın şirinciğine... Yalnız, merak edetim ki, sen mi verdin ona gönül, yoksa o mu yaktı sana daha önce abayı?

— Hayır, ben vermiştim daha önce ona feryadı!

— Hah... Öyleyse, geçmiş olsun, sen savdın şinci nöbetini... O çeksin artık kasavetini! Üzülme, üzülüp de süzülme, tosba gibi üzülme! Sabrın sonu selâmet! -Çadırdan kendisine doğru gelen yağız bir delikanlıyı göstererek-: İşte geldi Kel Ahmet! Hay sağlıcağılan paşacığım!

Bu sefer fal çıkınını bana doğru uzatarak,

— Ha at meteliği de bakayım senin de niyetine!

— Benim niyetime bakılmış!

 
14