Sağduyu Tanrısızlığın İlmihali/Hıristiyanlık, Her Din Gibi, En Çok Dayanağı Olduğu Zorbalığı Vaat Ederek Yayılmıştır

Vikikaynak, özgür kütüphane

Tarih biraz dikkatle okunacak olursa görülür ki, başlangıçta sarsılmış olan Hıristiyanlık, Avrupa'nın vahşi ve özgür kavimlerine, bunların başkanlarına; dini ilkelerinin despotizme elverişli olduğunu ve ellerine bir mutlak hâkimiyet imkânı verdiğini göstererek nüfuz etmiştir. Bunun sonucu olarak, Hıristiyanlığın başlangıçta yayılmasında, barbar hükümdarların şaşılacak bir çabuklukla dinlerini değiştirdiklerini, yani hırslarına çok uygun bir sistemi incelemeksizin kabul ettiklerini ve uyruklarının da bu dine girmesi için her araca başvurduklarını, her girişimde bulunduklarını görürüz. Bu din imamlarının, ilkelerini eskiden beri kölece, aşağılık bir şekilde değiştirmeleri şundandır ki, Allah'ın elçilerinin yaratılışları üzerinde, teori, ancak bunların maddi çıkarlarına uyduğunda etkili olur.

Hıristiyanlık, insanlara geçmiş yüzyıllarda bilinmeyen bir mutluluk getirmiş olmakla övünür. Evet, doğrudur: Yunanlılar, zorbaların ya da vatan hukukunu gasp edenlerin tanrısal hukukunu asla tanımış, bilmiş değillerdi! Paganizm döneminde, kendisine saldıran ve yaralayan vahşi bir hayvana (yani zorba ve acımasız bir hükümdara) karşı kendini korumayı Allah'ın yasaklamasını kimsenin aklı almamıştı. Hıristiyanların dini, zorbaları güvenlik altına almayı düşünerek, kavimlerin zorbalara karşı meşru müdafa hakkından vazgeçmeleri gerektiğini ilke olarak koydu. Bu şekilde, Hıristiyan milletler, doğanın ilk yasasından, insanın kötülüğe karşı direnmesini ve kendisini yok etmeye kalkışanı silahtan arındırmasını isteyen ilk doğal yasadan yoksundurlar!

Kilise ileri gelenleri, Allah'ın davası için kavimlerin isyan etmesine çoğu kez izin verdilerse de; birçok kötülüklere, gerçek kıyımlara karşı isyan etmelerine asla göz yummamışlardır. İnsanların ruhlarını bağlamak için kullandıkları zincirler Allah'tan gelmiştir. Niçin Muhammedi her yerde esirdir? Çünkü, peygamberi, kendisinden önce Musa'nın yapmış olduğu gibi, Muhammedi'yi tanrısallık adına boyunduruk altına almıştır. Dünyanın her yerinde görüyoruz ki, ilk yasa koyucular, yasa koydukları vahşi kavimlerin ilk hükümdarları, ilk rahipleri olmuşlardır.

Din, hükümdarları milletlerinin başları üzerine oturtmak ve kavimleri onların keyif ve arzusuna teslim etmek için düşünülmüş görünür. Kavimler, dünyada çok mutsuz olduklarında Tanrının gazabıyla tehdit edilerek susturulur; gerçek dertlerinin gerçek nedenlerini görmesi ve doğanın kendilerine sunduğu çözümü bu dertlere karşı kullanmasını yasaklamak için, halkın gözleri semaya çevrilir ve oraya saplanır.