Sağduyu Tanrısızlığın İlmihali/Din Politika İçin Kötüdür; Edepsiz, Kötülükçü Zorbalardan ve İğrenç ve Bedbaht Uyruktan Başka Bir Şey Meydana Getirmez
Dinin politikaya büyük yararları bize hep övülür. Ancak, biraz düşünülürse kolayca teslim edilir ki, dini fikirler, dini görüşler, hem uyruğu, hem hükümdarları kör eder ve ne gerçek görevleri, ne gerçek yararları hakkında onları aydınlatabilir. Din çoğunlukla, utanmaz, ahlaksız ve her şeyin kendilerini sefih amaçlarına uygun hareket etmek zorunda bıraktığı, kulları üzerinde baskıcı ve boyun eğdiren zorbalar meydana getirir.
Yönetimin gerçek ilkelerini, toplum hayatının hedef ve hukukunu, insanların gerçek çıkarlarını ve bunları birbirine bağlayan görevleri düşünmedikleri ya da bilmediklerinden, hükümdarlar her ülkede hayasız, yuları salıverilmiş, bozuk ahlaklı; ve bunların uyruklarıysa, iğrenç, bedbaht ve kötü olmuşlardır.
Bu önemli konuları inceleme zahmetinden kurtulmak içindir ki, şimdiye kadar bir şeye çare bulmaları şöyle dursun, insan türünün belalarını çoğaltmaktan, insanlığı kendisi için yararlı şeylerden saptırmaktan başka bir şey yapmamış olan ham hayallere başvurulmuş, bunun zorunlu olduğu inancında bulunulmuştur.
Dünyada birçok milletin yönetilmesindeki haksız ve acımasız yöntem, yalnız ahret korkusu etkisinin eksikliğine değil, insan soyunun durumuyla ilgili bir yaratıcı gücün olmamasına da en kuvvetli, en açık kanıtlardan birini oluşturmaz mı?
Eğer iyi bir Allah var olsaydı, insanların pek çoğunu bu hayatta garip bir şekilde ihmal ettiğine inanmak zorunda kalınmaz mıydı? Sanılır ki, Allah insanları, yeryüzündeki yardımcılarının ihtiraslarına oyuncak olması için yaratmıştır.