Sağduyu Tanrısızlığın İlmihali/Ahlak ve Erdem İçin Din Hiç Gerekli Değildir

Vikikaynak, özgür kütüphane

Bize durmadan yinelenir ve birçok aklı başında kimse sonunda inanır ki; din, insanları zaptetmek için gereklidir, kavimler için en iyi zabıtadır; ahlak ve erdem, dine sıkı biçimde bağlıdır. Bize, "Allah korkusu arifliğin başlangıcı, ahret korkuları selameti gerektiren korkulardır ve bunlar insanların ihtiraslarını zaptetmeye mahsustur" diye bağırırlar.

Dini düşüncelerin yararlı olduğu konusundaki inancı parçalayıp atmak için gözleri açmak, dine en çok boyun eğmiş milletlerin ahlaklarının ne merkezde olduğuna bir göz atmak yeterlidir. Bu milletlerde mağrur zorbalar, baskıcı ve acımasız nazırlar, kötülükçü mabeyinciler, sayısız çalıp çırpanlar, vicdansız hakimler, zina edenler, çapkınlar, fahişeler, ahlaksız kadınlar, hırsızlar; öç alan ve ödül veren Allah'ın cehennem cezalarının ve cennet hazlarının varlığından bir an kuşku duymayan her türden yalancı ve dolandırıcı bolca görülür.

İnsanların birçoğu için yararsız olmakla birlikte din imamları, mezheplerine bağlı olanların gözünde ölümü korkunç göstermeye çalışmışlardır. Sofu Hıristiyanlar eğer doğru düşünselerdi, bütün hayatlarını ağlamakla geçirir ve sonra en büyük korkular içinde ölürlerdi. "Kızgın ve öfkeli ilahın pençesine düşme dehşetiyle, insanın kendi selametini korku ve titremeyle eğitmesi gerektiği" kendilerine her an yinelenen bedbahtlar için, ölümden daha korkunç ne vardır? Bununla birlikte bize temin olunur ki, Hıristiyan'ın ölümünde inancı olmayanın yoksun olduğu bir sonsuz teselli vardır. Bize diyorlar ki, iyi Hıristiyan hak kazanmaya çalıştığı sonsuz bir mutluluğun güçlü umutları içinde ölür. Ancak, doğrudan doğruya bu güçlü umut da, şiddetli bir Allah'ın gözünde, cezaya layık bir böbürlenme değil midir?

En büyük evliyanın bile sevgiye mi, öfkeye mi layık olduğunu bilmemesi gerekmez mi? Ey rahipler, hocalar, hahamlar! Bizi cennetin hazları umuduyla avutuyor ve o sırada, yalnız o sırada cehennemin cezalarına gözlerinizi kapatıyorsunuz! Adlarımızı ve adlarınızı hayat kitabında (Allah tarafından takdir edilen şeylerin yazılı bulunduğu levha) gizlice görmek imtiyazına, söyleyin bakalım, erişebildiniz mi?