Nutuk/7. bölüm/Trakya'daki vaziyet
Efendiler, içinde bulunduğumuz tarihlerde Trakya vaziyetine de hep beraber göz gezdirelim: Şarkî Trakya’da, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, Trakya-Paşaeli Heyet-i Merkeziyesi bir kongre yaptı ve bu kongre, Trakya’nın idâresini, Trakya-Paşaeli Heyet-i Merkeziyesi’ne tevdî etti. Trakya’da Kolordu Kumandanı bulunan Cafer Tayyar Bey (Cafer Tayyar Paşa) bu heyet-i merkeziyeye dahil olmakla beraber Edirne Mebusu olarak da Meclisimize aza intihap olunmuştu. Trakya Heyet-i Merkeziyesi’ne ve Kolordu Kumandanı’na verdiğimiz talimat, Trakya tâli’inin bütün memleketin tali’ ve mukadderâtıyla birlikte hallolunabileceği esasına müstenit idi. Harekât-ı askeriye nokta-i nazarından da verdiğimiz direktif şu idi:
Faik kuvvetlerin taarruzuna ma’rûz kalınırsa nihayete kadar mukavemet edilecek ve Trakya kâmilen zabt ü işgal edilse dahi, teklif olunacak herhangi bir tarz-ı hal, münferiden kabul olunmayacaktır. Zaten Trakya’daki kumandanın da kararının böyle olduğu ifade edilmekte idi. Fakat son zamanlarda, Kumandan Cafer Tayyar Bey ecnebilerin verdiği temînat üzerine vuku bulan davete icâbetle İstanbul’a gitmiş, bizi ancak avdetinde keyfiyetten haberdâr etmişti. Anlaşıldığına göre Şarkî Trakya’nın yalnız başına muhafaza-i mevcudiyet edemeyeceğinden Garbî Trakya ile birleşerek bir ecnebi idâresi sayesinde yaşayabileceği tarzında fikirler telkin olunmuş... Her halde kuvve-i maneviyeyi kıracak birtakım propagandalar yapılmış...
Cafer Tayyar Bey İstanbul’da iken Fırka Kumandanlarından Muhittin Bey, İstanbul’dan, Kolordu Kumandanlığı’na tayin edilmiş... Cafer Tayyar Bey’in Trakya’ya avdetine müsaade olunmuş. Cafer Tayyar Bey, İstanbul muhîtâtıyla temastan sonra, Muhittin Bey teklif ettiği halde, artık Kolordu’nun kumandanlığını deruhde etmemiş, Muhittin Bey’in üzerinde bırakmış. Bu suretle, Trakya tâli’i, İstanbul mahâfil-i siyasiyesinin verdiği tesire terk olunmuş..
Efendiler, Büyük Millet Meclisi açıldığı zaman Trakya’da Birinci Kolordu’nun vaz’ü’l-ceyşi şöyle idi:
Kolordu Karargâhı Edirne’de,
Altmışıncı Fırka: Keşan, Edirne, Uzunköprü havalisinde,
Elli Beşinci Fırka: Tekirdağı mıntıkasında,
Kırk Dokuzuncu Fırka: Kırkkilise mıntıkasında.
Yunan ordusu, Anadolu’da, garp cephesinde yaptığı umumî taarruzda muvaffak olduktan sonra 20 Temmuz 336 tarihinde Tekirdağı’na bir fırka çıkardı. Tekirdağı mıntıkasında çok dağınık bir halde bulunan Elli Beşinci Fırka toplanmaya vakit bulamadan Yunan fırkası, Edirne istikametinde yürümeğe başladı.
Garbî Trakya’dan, Meriç’i geçerek, taarruz etmek isteyen Yunan kuvvetleri, o mıntıkadaki Altmışıncı Fırka’ya kumanda eden Cemil Bey’in (Dahiliye Vekili Cemil Bey’dir) ve 15 Haziran’dan itibaren kuvvetleriyle Edirne’ye gelmiş bulunan ve Edirne-Karaağaç istasyonu arasında ciddî muharebeler vermiş olan Şükrü Naili Bey’in (Şükrü Naili Paşa) dikkat ve mukavemeti sayesinde tevkif ve tespit olundu.