Nutuk/7. bölüm/Kahraman Erzurum ahalisinin bana açtığı âgûş-ı samimiyeti su-i istimal edebileceğine asla ihtimal vermedim

Vikikaynak, özgür kütüphane

Efendiler, ben de İstanbul’a avdet edemeyeceğimi İstanbul Hükümeti’ne Erzurum’dan bildirmiştim. Eğer, mahall-i davet ve sahib-i davet aynı olsaydı, insanın, adeta, garip bir nazire yapılmakta olduğuna hükmedeceği gelebilirdi. Fakat şerâit, büsbütün başka olduğuna göre, İstanbul’un davetine karşı bana âgûş-ı vefa ve fedakârîsini açmış olan kahraman Erzurum ahalisinin, bu âgûş-ı samimiyeti su-i istimal edebileceğine asla ihtimal vermedim. Hatta, Efendiler, 28 Eylül 336 tarihinde Erzurum ahali murahhasları namıyla memûrîn ve ahaliden elli imza ile aldığım telgrafname dahi bu kanaatimi ihlâl etmedi. Gerçi telgraf, çok dürüşt ve isyankâr idi. Fakat, imzaların kısm-ı küllîsi, Celâlettin Arif Bey’in vali vekilliği ettiği vilâyet memurlarının idi. Bilhassa istinaf azasından olup Celâlettin Arif Bey tarafından polis müdüriyeti vekâletine tayin edilen zatın imzası bu telgrafnamenin, nasıl çirkin bir zihniyetin mahsulü olabileceğine medâr-ı hüküm addedilemez miydi? Bu telgrafnamenin, Maarif Müdürü Mithat Bey’in evinde toplanan birtakım kimseler tarafından tertip edildiğini anlamak hususu gecikmedi.

Efendiler, Celâlettin Arif Bey, tekliflerini bir taraftan, Erzurum Heyet-i Merkeziye Reisi Tevfik imzasıyla “Celâlettin Arif Beyefendi’nin vâki iş’ârı vechile muamele ifasını katiyetle talep ederiz.” diye teyid ettirirken bir taraftan da güya, Ankara ile şifreli muhaberelerle birtakım işler yapılmak ve teşebbüsün ne tesir yaptığı anlaşılmak isteniyordu.

Erzurum, 21/22, 9.336
Ankara Maarif Vekâleti’ne

Erzurum Mebusu Necati Bey’e:

Mümkünse, Sıhhiye Müdüriyeti’ne Merkez Tâbibi Doktor Salim Bey’in tayinine himmet olunması muvâfıktır. Bundan evvelki inhaların ciddiyetten âri bulunduğu, tahsisatımızı mutlaka alarak Ziraat Bankası’ndan havale veriniz. Meclis’e yazılmıştır. (Hüseyin Avni)

Maarif Müdürü
Mithat

Ve ba’dehu:

Erzurum, 25.9.336
Maarif Vekâleti’ne

Rıza Nur Beyefendi’ye:

Şimdiye kadar yazdığım mesâilden ne netice hâsıl oldu. Heyet-i Vekile’de bu mesele hakkında ne cereyân eyledi? Lütfen beni ma’lumâttar etmenizi ricâ ile gözlerinizden öperim. (Celâlettin Arif)

Maarif Müdürü
Mithat

Ve ba’dehu:

Ankara’da Maarif Vekâleti’ne

Rıza Nur ve Necati Beyler okuyacaktır:

Ermenileri te’dîb maksadıyla Haziran’da seferberlik ilân olunarak üç yüz beşe kadar taht-ı silâha davet olunmuş dokuz bini muharip ve on üç bini gayr-i muharip ki cem’an yekûn yirmi iki bin askerle zâbitân ailesi iaşeleri hemen Erzurum vilâyeti ahalisine tahmil olunarak şu zamanda tekâlif-i harbiye suretiyle bir buçuk milyon liralık erzak ve mevaşi ve vesâit-i nakliye alınmıştır. Halk, maksadın ulviyetini takdir etmesine mebni bu kadar fedakârlık ettikten sonra Çiçerin’in ma’lûm mektubu hareket-i askeriyeyi akîm bırakması ve Ermenilerin bundan cesaret alarak ahali-i İslâmiye’ye mezâlim yaparken ordunun Ermeni ve Bolşevik ittifakını ileri sürerek cesaretsizlik göstermesi ve Kızıllar ile matlûb derecede anlaşılamaması ve bunlarla beraber Celâlettin Arif Bey’in yazdığı su-i istimallere meydan verilmesi pek fena tesir yaparak halkı kıyâm ve dinsizliğe sevk etmiştir. Şark ahvâlini idâre edebilmek kudreti, Kâzım Paşa’da olmadığı cihetle buranın ahvâl-i siyasiye ve askeriyesini Ermenilere mukabele edecek kiyâsette iyi idâre edebilecek muktedir ve aynı zamanda salâhiyet-i fevkalâdeyi hâiz bir heyetin vücûdu elzemdir. Şimdiye kadar kıymettar zamanlar Ankara’da dosyası mevcut manasız muhaberât ile geçmiş, belki de birçok fırsatlar kaybolmuştur. Diğer taraftan Erzurum’un mevsim itibarıyla müşkil zamanları geldi. Ordunun muhafazası zarurî olup halbuki elbise ve iaşe hususunda pek ziyade zaruret çekilmektedir. Memûrîn-i askeriye ve mülkiye dört aydan beri maaş almamakta ve masârifat-ı askeriye için yeni tekâlifte bulunmayı tasavvur ediyorlarsa da ahalinin kudretini bilmiyorlar. Kat’iyen müsait değildir. Hükümet-i merkeziye pek bîgâne ve civar elviye, bâ-husûs Harput vilâyeti bütün lâkayt, hiç alâka göstermemektedir. Bu gibi muâmelât hakkında hükümetten, icap ederse, namıma Meclis’inizden de istîzâhta bulununuz ve ordunun ihtiyâcâtını oraca kat’iyen temîn ederek sonra geliniz. Vilâyât-ı şarkiye hakkındaki ajansa çok inanmadım. İmza. Hüseyin Avni

Maarif Müdürü
Mithat

Görülüyor ki Celâlettin Arif Bey’in, Heyet-i Vekile arasında müddeayâtını takdir edeceğini zannettiği ve makamının şifresinden istifadeye kıyâm eylediği zat da kendisinin mahremi olmak istememiş ve Meclis Riyâseti’ni haberdâr eylemiştir.

Efendiler, kırk elli kişinin bütün Erzurum ahalisi namına telgraf çekmek suretiyle oynanmak istenen oyunun, yine Erzurum ahalisi tarafından, halkın Büyük Millet Meclisi Hükümeti’ne sadakat ve fedakârlık hissiyâtıyla meşbû olduğuna dair gelen telgrafla mahiyeti anlaşıldı.

Celâlettin Arif Bey, Ermenistan seferinde en nihayet Büyük Millet Meclisi Ordusu’nun muzaffer olduğunu gözleriyle gördükten sonra, yani avdet tebligatını aldığından kırk yedi gün sonra Erzurum’dan harekete karar mecburiyetine kani olmuştu. Maahaza hareketini şu telgrafla Meclis’e tebşîr ettiriyordu:

Erzurum, 27 Teşrinisani 336
Büyük Millet Meclisi Riyâseti’ne

Büyük Millet Meclisi Reis-i Sanisi ve Umûr-ı Adliye Vekili Muhterem Mebusumuz Celâlettin Arif Beyefendi, Mebusumuz Hüseyin Avni Bey’le dünkü gün şitânın şiddetine rağmen Erzurum ahalisinin büyük ve parlak merasim-i teşyiiyesi ile Ankara’ya müteveccihen hareket ettiklerini arz ve bu vesile ile Meclis’e karşı olan lâ-yezâl hürmetlerimizi takdim eyleriz.

Müdafaa-i Hukuk Heyet-i Merkeziye Reisi
Tevfik

Hüseyin Avni, Celâlettin Arif Beylerin Erzurum’dan avdetten sonra, Meclis’teki vaz’-ı muhalefetleri ve Kâzım Karabekir Paşa’ya taarruz ve hücumlarıyla Meclis’i çok işgal ettikleri görülmüştür.