Nutuk/4. bölüm/Bayburt'ta bir yalancı peygamber
Muhterem Efendiler, İstanbul’un temas ve izahında bulunduğumuz can sıkıcı vaziyetiyle uğraşırken, memleketin aksa-yı şarkında da bir yalancı peygamberin ihdâs ettiği mühimce ve kanlı bir vaka cereyân ediyordu. Buna dair On Beşinci Kolordu Kumandanlığı’ndan müteaddit raporlar vürûd ediyordu. Bayburt’a dört saat mesafede Hart karyesi vardır. Bu karyede mukîm Eşref namında bir şeyh, Şiilik telkinatında bulunuyormuş. Bundan müteesir olan Bayburt Müftü ve ulemâsı Şeyh’i celb ederek isticvâb eylemek için teşkil eyledikleri bir heyeti Hart’a göndermişler ve hükümet-i mahalliye namına Şeyh’i davet etmişler... Şeyh bu davete icâbet etmemiş... Hükümet-i mahalliye 50 kişilik bir müfreze göndermiş. Bundan büsbütün münfail olan Şeyh, müridânıyla birlikte müfrezenin esliha ve mühimmâtını almış ve efrâd ve zâbitânını esir ve bazılarını şehit etmiş... Bunun üzerine, civardan bazı kıtaat Bayburt’a sevk olunmakla beraber meselenin kan dökülmeksizin, muslihâne halli tercih edilmiş... Şeyh nezdine ulemâ ve ümerâdan mürekkeb birkaç heyet gönderilmiş... Hükümete mutavaatı için nasâyihte bulunulmuş... On altı gün, bu suretle zayi edilmiş. En son giden Erzurum kadısı heyetinin de ricâsı Şeyh Eşref üzerinde müessir olamamış. Bilakis Şeyh, bunlara hitaben: “Hepiniz kâfirsiniz! Kimseyi tanımam, itaat etmem, harbedeceğim. Allah, bana şeriat ilânına memursun dedi” tarzında bir ültimatom vermekle beraber, bir taraftan da köylere, “sahib-i şeriat” ve “mehdi-i muntazar” imzalarıyla birtakım beyannameler göndererek halkı iğfal ve kendisine iltihak ettirerek isyan etmiş... Bunun üzerine, bizzat Bayburt’a gelip Dokuzuncu Fırka’nın kumandasını alan Kaymakam Halit Bey, 25 Kânunevvel 335 günü, kâfi kuvvetle Hart’a hareket eder. Şeyh, topladığı âsilerle müdafaaya karar verdiğinden topçu ve piyade kuvvetleriyle müsaademe ve muharebeye ihtiyaç hâsıl olur. Bu esnada, Şeyh’in müritlerinden birtakımları da Hart’a yardım etmek üzere civar köylerde ictimâ ederler. Nihayet, Kaymakam Halit Bey’in doğrudan doğruya Bayburt’tan, bana gönderdiği 1 Kânunusani 336 tarihli şifresinde dediği gibi, “Hart meselesi, yalancı peygamberin ve oğullarının ve tevâbiinden bazılarının itlafı ve Hart’ın teslimiyle neticelenmiştir.”
Halit Bey, bu şifresinde mebuslara müteallık bazı ma’lumât da verdiğinden, kendisine 1/2 Kânunsani 336 tarihinde şu şifreyi yazdım:
Hart hadisesinde elde edilen muvaffakiyet-i birâderîlerini tebrik ve mebusların Ankara’ya gelmesi hakkında sarf buyurulan mesâiye teşekkür ederim.