İçeriğe atla

Tartışma:Bir Kez Yüzün Gören Senün Ömrünce Hiç Unutmaya

Sayfa içeriği diğer dillerde desteklenmemektedir.
Konu ekle
Vikikaynak, özgür kütüphane
Son yorum: Iskenderbalas tarafından 2 yıl önce Günümüz Türkçesi ile başlığına

Kaynak

[değiştir]

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü bünyesinde, Mustafa Tatcı tarafından hazırlanan Yûnus Emre Dîvânı, sayfa 5-6. Bu divanın içindeki şiirler 13. ya da 14. yüzyıla ait olduğu için telif hakkı koruması içermiyor.-- İskenderBalas💬 14.57, 5 Şubat 2022 (UTC)Yanıtla

Günümüz Türkçesi ile

[değiştir]

Bir kez yüzün gören senün 'ömrünce hîç unutmaya (Bir kez yüzün gören senin, ömrünce hiç unutmaz)
Tesbîhi sensin dilinde ayruk nesne eyitmeye (Tesbihi sensin dilinde başka bir şey söylemez)

Tâ'atuna turan zâhid nazaruna irerise (İbadete duran zahid nazarına erer ise)
Tesbîhini unıdup ol ayruk secde de itmeye (O, tesbîhini unutur ve başka secde de etmez)

Agzına şekker aluban gözleri sana tuş olan (Ağzına şeker alırken, gözleri sana takılan)
Unıda şekkerini ayruk çeyneyüben yutmaya (Şekerini unutup, artık onu çiğneyip yutmaz)
 
Görse yüzün nûrınun balkıdugını gelüp (Gelip de yüzünün nûrunun nasıl parıldadığını görse)
Ayın on dördi gicesi senden sebak itmeye (Ayın ondördü gecesi, -parıldama yarışında- senden öne geçmez)
 
Ben seni sevdügüm içün eger bahâ dirlerise (Seni sevdiğim için eğer benden bedel olarak karşılık isterlerse)
İki cihân milkin virem dahı bahâsı yitmeye (İki dünyânın -yâni dünyâ ve âhiretin- mülkünü versem yine de bedel olarak yetmez)

İki cihân toptolu bâg u bostân olurısa (İki dünya dopdolu bağ bahçe olsa)
Senün kokundan eyü gül bostân içinde bitmeye (Senin kokundan daha iyi kokan gül, o bahçede bitmez)

Gül ü reyhânun kokusı 'âşıkıla ma'şûkadur (Gül ve fesleğenin kokusu, hem âşıktır hem aşık olunandır)
'Âşık olanun ma'şûkı hergiz öginden gitmeye (Âşık olanın mâşuku, hiçbir zaman önünden gitmez)

İsrâfil sûrın urıcak mahlûkât turugelicek (İsrâfil sûrun sesini haykıracak, mahlûklar ayakta duruverecekler)
Senün ününden artuk hîç kulagum işitmeye (Senin sesinden, artık kulağım İsrâfil'in haykırışını işitmez)

Zühre yire inübeni sazın nüvaht eylerise (Venüs gezegeni, yere inip çalgı çalsa)
'Âşıkun 'işreti sensüz gözi ol yana gitmeye (Âşığın eğlencesi sensin, gözü Venüs tarafına kaymaz)

N'ider 'âşık hânumânı sensüz cihânı yâ cânı (Âşık, Sen olmayınca, evi barkı dünyâyı ve hattâ canını ne yapsın, hiçbirini istemez)
İki cihân fidâ sana kimsene gümân dutmaya (Dünyâ ve âhiret sana fedâ olsun, kimsenin bundan şüphesi olmasın)

Sekiz Uçmagun Hûrîsi eger bezenüp geleler (Sekiz Cennetin hûrileri süslenip gelseler)
Senün sevgünden özgeyi gönlüm hîç kabûl itmeye (Senin sevginden başkasını gönlüm hiç kabul etmez)

Bu dünyede ne ola kim âhiretde ol olmaya (Bu dünyâda ne var ki, âhirette de o şeyden olmasın)
Hûrıla Gılmân gelicek 'âşık elin uzatmaya (Hûriler ve gılmanlar gelseler, Allah âşığı onlara elini uzatmaz, onlara heveslenmez)

Yûnus seni seveliden beşâret oldı cânına (Yunus seni sevdiğinden beri, bu sevgi canına müjde oldu)
Her dem yeni dirlikdedür hergiz 'ömrin eskitmeye (O şimdi her an yepyeni hayat sahibidir, artık hiç ömrü eskimez)

-- İskenderBalas💬 20.24, 5 Şubat 2022 (UTC)Yanıtla