Sayfa:Yüksek Seçim Kurulu'nun 2023-316 sayılı kararı.pdf/3

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş


     T.C.
YÜKSEK SEÇİM KURULU
Karar No : 2023/316

B- 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nun;

1- “Seçim dönemi, seçim döneminin başlangıcı ve seçimlerin tamamlanması” başlıklı 3’üncü maddesinin üçüncü fıkrasında;

“(3) Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev sürelerinin dolmasından önceki son Pazar günü oy verme günüdür. Görev süresi, birlikte yapılan bir önceki seçim tarihi esas alınarak belirlenir. Oy verme gününden geriye doğru hesaplanacak altmış günlük sürenin ilk günü seçimin başlangıç tarihidir.”,

2- “Adaylığın incelenmesi ve geçici aday listesi” başlıklı 9’uncu maddesinde;

“Yüksek Seçim Kurulu, adaylar hakkında yaptığı inceleme sonucunda seçilme yeterliğini ve aday gösterilme şartlarını taşıyanları gösteren geçici aday listesini belirler. Geçici aday listesi ve itiraz süresi Resmî Gazete’de yayımlanır.”,

3- “İtiraz ve kesin aday listesi” başlıklı 10’uncu maddesinde;

“Resmî Gazetede yapılan ilândan itibaren iki gün içinde, geçici aday listesine veya bu listeye alınmamaya ilişkin karara karşı Yüksek Seçim Kuruluna itiraz edilebilir.

Yüksek Seçim Kurulu itirazları üç gün içinde kesin karara bağlar ve kesin aday listesini Resmî Gazetede yayımlar.”,

hükümleri yer almaktadır.

1. Hükümet sistemleri, anayasa koyucuların tercihleri doğrultusunda, devletin temel organlarının düzenleniş biçimi ve birbirleriyle ilişkileri, devlet içindeki kuvvetlerin dağılımı ve düzenlenişi, bu temel organların kimler tarafından, nasıl oluşturulacağı ve nasıl kullanılacağına yönelik olarak ülkelerin anayasalarında düzenlenen kurallar çerçevesinde ortaya çıkmaktadır.

Yürütmenin “iki başlı” olduğu parlamenter sistemde, yasama ve yürütme birbirinden tam olarak bağımsız olmadığı gibi, yürütme, yasama organı içinden çıkmakta; yürütmenin bir kanadında sorumsuz Devlet Başkanı, diğer kanadında ise hükümetin başı, asıl sorumlu olan Başbakanın yer aldığı iki başlı bir yürütme bulunmaktadır. Başkanlık sisteminden farklı olarak, parlamenter sistemde yürütme (Bakanlar Kurulu) doğrudan halkoyuyla seçilmez ve önceden belirlenemez; asıl sorumlu olan Başbakan, “yasama organı içinden”, seçim sonrası oluşacak parlamento aritmetiğine ve Devlet Başkanının tercihine göre belirlenmektedir.

Yürütmenin “tek başlı” olduğu ve “Başkan”ın doğrudan halk tarafından seçildiği; yürütmenin, yasama organının güven oylamasına ihtiyaç duymaksızın oluştuğu başkanlık sisteminde ise parlamenter sistemin aksine, milletvekillerinin hem yasama organında hem de yürütmede görev alması söz konusu değildir.

21.01.2017 tarihli ve 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla 2017 yılında Anayasamızda köklü değişiklikler yapılmış olup, yapılan bu anayasal değişiklikler bir bütün olarak ele alındığında, ülkemizde uygulanagelen parlamenter hükümet sistemine son verilerek başkanlık sisteminin temel özelliklerini gösteren “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”ne geçildiği görülmektedir. 6771 sayılı Kanunun genel gerekçesinde de;

“... Bu bakımdan, milletin sadece yasama organını seçtiği, yürütme organının yasama organı içinden çıktığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi dengelerinin hükümet kurma ve hükümet düşürmede etkili olduğu bir sistem yerine; yasamanın ve yürütmenin ayrı ayrı ve doğrudan millet tarafından seçildiği bir sistemin benimsenmesinin ülkemizin şartları ve ihtiyaçlarına daha uygun olduğu anlaşılmıştır. Seçim ve sistem bizatihi istikrar üretmelidir; istikrarı konjonktürün dalgalanmalarına bırakmak doğru değildir.

3