İçeriğe atla

Sayfa:Yüksek Seçim Kurulu'nun 2019-4219 sayılı kararı.pdf/204

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış


     T.C.
YÜKSEK SEÇİM KURULU
  Karar No : 4219

ihlali, seçimin güvenilirliğini ortadan kaldırmaktadır. Bu sebeple kanuna aykırı şekilde oluşan sandık kurullarının yaptığı seçim iş ve işlemlerine itibar edilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Öte yandan, kanuna aykırı şekilde oluşturulan sandık kurullarının oluşumuna karşı 2 Mart 2019 tarihine kadar itiraz edilmediği ve bu listelerin kesinleştiği ileri sürülmekte ise de, sandık kurullarının kamu görevlisi olması gereken başkan ve üyelerinin listesinin talepte bulunmalarına karşın, siyasi partilere verilmediği dikkate alındığında, siyasi partiler bu konudaki itiraz haklarını etkili bir şekilde kullanamamışlardır. Yüksek Seçim Kurulu, sandık kurullarının oluşturulması ve diğer seçim işlemleri konularında genel düzenlemeler yapmaktadır. Kanun hükmünün kaymakamlıklar ve ilçe seçim kurulları tarafından yerine getirilecek olması nedeniyle sandık kurullarının oluşumu sırasında, bu konudaki usul ve esasların belirlenmesi dışında oluşum süreci ile ilgili bir görevi bulunmamaktadır. Keza, Yüksek Seçim Kurulunun 139 sayılı Genelgesinin “Sandık kurulu başkanının belirlenmesi” başlıklı 9. maddesinde, “İlçede görev yapan tüm kamu görevlilerinin (298 sayılı Kanunun 26. maddesinde sayılanlar hariç) listesi, mülki idare amiri tarafından yerleşim yeri adresleri esas alınmak suretiyle ilgili ilçe seçim kurulu başkanlıklarına gönderilir. (İlçe seçim kurulu başkanı mülki idare amiri tarafından gönderilen listede yer almayan diğer kamu kurumlarındaki kamu görevlilerini re’sen istemeli ve listeye eklemelidir.) İlçe seçim kurulu başkanı, bu kamu görevlileri arasından ihtiyaç duyulan sandık kurulu başkanı sayısının iki katı kamu görevlisini ad çekme suretiyle tespit eder ve bu kişiler arasından mani hali bulunmayanları sandık kurulu başkanı olarak belirler.

Sandık kurulu başkanının göreve gelmemesi halinde, kamu görevlileri arasından belirlenen üye, bu üyenin de bulunmaması durumunda en yaşlı üye kurula başkanlık eder. (298/22).” düzenlemesiyle sandık kurulu başkanının belirlenmesi ile ilgili usul ve esaslar tespit edilmiştir. Bu çerçevede sandık kurullarının oluşum sürecindeki görev, kanun gereği ilçe seçim kurullarına ait bulunmaktadır. İlçe seçim kurullarının bu görevlerini kanuna ve genelgelere uygun olarak yerine getirmedikleri, olağanüstü itiraz üzerine yapılan incelemeler sonucu ortaya çıkmıştır.

Yukarıda yer verilen 298 sayılı Kanunun 130. maddesi hükmü uyarınca, seçimin neticesine müessir bir halin varlığı saptandığında alt kademelerce verilen kararların kesin veya kesinleşmiş olması veya kurullara derece derece ve müddeti içinde müracaat edilmemiş olması, bu itirazın incelenmesine ve reddine sebep teşkil etmeyecektir.

Yine sandık kurulu başkan ve üyelerinin belirlenmesini sıkı kurallara bağlayan 7102 sayılı Kanun değişikliğinin 13/03/2018 tarihinde yapıldığı dikkate alındığında, Yüksek Seçim Kurulunun önceki kararlarına aykırı karar verildiğinden söz edilmesine de hukuken imkan bulunmamaktadır.

13/03/2018 tarihindeki kanun değişikliğinden sonra Türkiye’de iki seçim yapılmıştır. Bunlardan ilki 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimidir. Bu seçim sonucunda sandık kurulu başkanlarının kanuna aykırı belirlendiği yolunda bir itiraz intikal etmediğinden, Kurulumuzca bu konuda bir değerlendirme yapılmamıştır.

Anılan kanun değişikliğinden sonra Türkiye’deki ikinci seçim ise 31 Mart 2019 tarihinde yapılan Mahalli İdareler seçimidir. Sandık kurulu başkanlarının kanuna aykırı belirlenmesine ilişkin itirazlar da ilk kez bu seçimde Kurulumuzun önüne gelmiştir. Dolayısıyla Yüksek Seçim Kurulunun daha önceden bu konuda vermiş olduğu emsal oluşturacak bir içtihadı bulunmamaktadır.

204