Sayfa:Yüksek Seçim Kurulu'nun 2019-4219 sayılı kararı.pdf/203

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş


     T.C.
YÜKSEK SEÇİM KURULU
  Karar No : 4219

Seçim hukuku esasen bir şekil hukukudur. Seçim hukukunda kanun hükümlerine sıkı sıkıya bağlılık esastır. Özellikle seçimle ilgili kurulların oluşumunda kanunun emredici hükümlerine uyulması seçim hukukunun temel ilkelerinden birisidir.

Sandık kurulu başkanlarının; oy verme araçlarını kontrol ederek tutanakla teslim almak ve zamanında sandık yerinde bulundurmak (298/68), sandık çevresinde düzeni sağlamak (298/82/1), oy kullanma ile ilgili tüm işlemleri yönetmek (298/70 ila 94), sandıktan çıkan zarfları, oy pusulalarını saymak, dökümlerini ve sonuçlarını tutanağa geçirmek, (298/95 ila 105), kurulun bağlı olduğu ilçe seçim kuruluna, siyasi partili üyeler arasından ad çekme ile seçilecek en az iki üye ile birlikte götürülüp teslimini sağlamak (298/107-1), oy verme işleri hakkında ileri sürülecek şikâyet ve itirazları incelemek ve karara bağlamak, kararları tutanak defterine geçirerek altını imzalamak (298/71-3-4), sandık kurulu tutanak defteri ile gerekli diğer tutanakları düzenlemek ve altını imzalamak, oyların sayım ve dökümü ile tutanakların düzenlenmesine ilişkin iş ve işlemler ve sandıkla ilgili kararları vermek, sandık kurullarının kararları, oyların sayımı ve dökümü ile tutanakların düzenlenmesine ilişkin iş ve işlemleri aleyhine yapılan itirazları ilçe seçim kuruluna göndermek (298/128-3) gibi seçim iş ve işlemlerinin yönetilmesine dair geniş görev ve yetkileri bulunmaktadır.

Sandık kurulu başkanlarının yukarıda sayılan görev ve yetkileri incelendiğinde, oy verme düzeninin sağlanması, oy verme işlemleri, seçim sonucunun belirlenmesi gibi seçim sonucuna müessir işlemleri yaptıkları görülmektedir.

İstanbul İli genelinde büyükşehir belediye başkanlığı seçimi 31.186 sandıkta yapılmıştır. Bu sandıklarda bir başkan, bir kamu görevlisi asıl üye, bir de kamu görevlisi yedek üye belirlenmesi gerekmektedir. Buna göre, İstanbul İli genelinde büyükşehir belediye başkanlığı seçimi için toplamda 93.558 kamu görevlisine ihtiyaç duyulmaktadır.

İstanbul İlinde, 12.259’u adliye personeli, 108.472’si Devlet okullarındaki kadrolu öğretmenler olmak üzere sadece 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre aylık ödenen ve sandık kurullarında görev alabilecek durumda olan yaklaşık 220.000 kamu görevlisi bulunmaktadır.

Bu rakamlar incelendiğinde görüleceği üzere, İstanbul İlinde sandık kurulu başkanlığı için ihtiyaç duyulan kamu görevlisinin yaklaşık yedi katı sadece 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre aylık ödenen ve sandık kurullarında görev alabilecek durumda olan kamu görevlisi bulunmaktadır. Bu itibarla 298 sayılı Kanunun 22. maddesine ilçe seçim kurullarınca uyulmamış olmasının hukuken kabul edilebilir bir sebebi bulunmamaktadır. Zira, sandık kurulu kamu görevlisi asıl ve yedek üyesinin belirlenmesinde de, Kanunun 22. maddesindeki esaslara uyulması gerektiği aynı Kanunun 23. maddesinde emredilmiş olup, bu maddenin son fıkrasında, üyeliklerin bu şekilde doldurulması mümkün olmazsa, eksiklerin, ilçe seçim kurulu başkanı tarafından, o çevrede bulunan ve görev verilmesinde sakınca olmayan kimselerden doldurulmasına cevaz verilmişken, sandık kurulu başkanlarının belirlenmesini düzenleyen Kanunun 22. maddesinde başkanların belirlenmesi aşamasında buna izin verilmemiştir. Bu bakımdan, sandık kurulu başkanlarının kamu görevlisi olmayanlardan belirlenmesini izah etmeye çalışan bazı ilçe seçim kurullarının Kanunun 23. maddesinin son fıkrasını referans göstermelerine itibar edilmemiştir.


  Bütün bu açıklamalar uyarınca, sandık kurulu başkanının mülki amir tarafından bildirilen kamu görevlileri listesinden seçilmesi yasal zorunluluktur. Bu zorunluluğa ilçe seçim kurullarınca makul ve hukuki bir gerekçe ileri sürülmeksizin uyulmamış olması ve bu suretle kanunla getirilen sandık kurulu başkanının belirlenmesine dair şekil şartlarının

203