Bu sayfa istinsah edilmiş
SAKIN KESME
Ey hemşeri! Sakın kesme, yaş ağaca balta vuran el unmaz.
Na, kütükler!.. Nice yıldır, hiç birine kervan gelmez, kuş konmaz;
Bunları kes, o baltanla bu çürümüş ağaçlan yere ser.
Bak, sizin köy şu yemyeşil koruluğun gölgesinde ne güzel!...
Gönülleri açmadadır, yaprakların arasından esen yel.
Yazık, günah olmaz mı ki, çıplak kalsın bu zümrüt yurt, şirin yer?
Hem dünyada en birinci borç değil mi her kula
Bir tohumu fidan yapmak, fidanı da bir orman?...
Eğer böyle olmasaydı, ne kalırdı oğula:
«Mirasımı artır!» diye öğüt veren atadan?...
Sakın kesme, her dalından bir güzel kuş ses versin;
Sakın kesme, gölgesinde yorgun çiftçi dinlensin;
Sakın kesme, şu sevimli köye kanat, kol gersin;
Sakın kesme, aziz vatan günden güne şenlensin!...
95