Bu kitaptır: Her insana için, dışın öğreten;
Gökte, yerde, tende, canda bir Yaradan sezdiren.
Bu çobandır; Kavalını koy unlara dinleten;
Sürüleri akarsular kıyısında gezdiren!
Bu kitaptır: Her kişiye benlik veren, yol açan;
İnsanlığın sergisine armağanlar astırtan.
Bu çerağdır: Obalara, saraylara nur saçan;
Bir köylünün işlerini tarihlere bastırtan!
Bu kitaptır: Yürekleri iyilikle besleyen.
«El bağına girme!...» diyen, dost yarasın bağlatan.
Bu anadır: Her öksüze «Yavrum !» diye seslenen;
Nice canlar kardeş eden, birbiriyçin ağlatan!...
Bu kitaptır: Akıllara her bir şeyi sordurtan;
«Düşün, sonra inan» diyen, doğru yollar gösteren.
Bu bilgidir Ululuğun yapıların kurdurtan;
Çıplak dağlar yeşilleten. viran köyler şenleten!..
Ey kardeşler, şu küçücük armağanım atmayın!
Bir koncadır, Muhammed’in gül bağından derildi.
Sakın, bunu yapma çiçek demetine katmayın;
Bu şey size özünüzü açmak için verildi!...
Sayfa:Türk Sazı.pdf/67
Görünüm
Bu sayfa istinsah edilmiş
KUR’AN-I KERİM
94