Sayfa:Türk Musikisi Antolojisi.pdf/15

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

TÜRK MUSİKİSİ ANTOLOJİSİ 15

Hacı Bayram Veli, bazı şiirler vücude getirdiği gibi bir takım ilâhiler de bestelemiştir. Bilhassa Yunus Emre 'nin eserlerine besteler vücude getirerek dervişlerine öğrettiği rivayet edilmektedir.

Hacı Bayram'ın aileden tevarüs eden bir musikî zevkine sahib olduğu da tahmin olunabilir. Kendi anasının çamaşır yıkarken bir “Savt” okuduğunu muhtelif mecmualardaki kayıdlardan öğreniyoruz. Bu aile ve bu tarikat mensubları arasında daha bir çok musikîşinasların yetiştiğini de görmekteyiz. Damadı Eşrefoğlu Rumî de dinî eserler bestelemiştir. Asıl adı Abdullah olan Eşrefoğlu, “Kadirî tarikatinin “Eşrefîlik” şubesi müessisidir. Önce kayın babası Hacı Bayram'a derviş olmuş, daha sonra Abdülkadir Geylâni evlâdlarından ve “Kadirî” şeyhlerinden Hüseyin Hamevi'ye intisab etmiştir. 874 (M. 1469) de vefat eden Eşrefoğlu, şiirlerile ve “Müzekkinnüfûs” adlı tasavvufî - ahlâkî eserile tanınmıştır. Damadı Abdürrahim, Tirsî de mutasavvıfane şiir ve bestelerile tanınmış maruf bir şahsiyettir. İznik civarında “Tirse” denilen bir karyede doğduğu için Tirsî ünvanile şöhret kazanan Abdürrahim, 926 (M. 1519) da vefat etti.

Gerek Eşrefoğlu'nun, gerek Abdürrahim Tirsî'nin musiki sahasındaki kudretleri hakkında sarih bir fikrimiz yoktur. Sadece muayyen eserler bestelediklerini mecmualardan öğreniyoruz. Müstakimzade de her ikisini musikişinaslar arasında kaydetmektedir.

Bu tarikat mensubları arasında daha bir takım musikîşinasların yetiştiğini de diğer asırları tedkik ederken göreceğiz.

Fakat şurasını da unutmamalıdır ki Hacı Bayram Veli de dahil olduğu halde bu üç şahsiyetin “Bestekâr” oldukları hakkındaki vukufumuz, XVIII inci asırda vücude getirilen bazı menbaların kayıdlarına müsteniddir. Öteden beri mevcud olan şifahi rivayetlerin de doğruluğunu katiyetle kabul edemeyiz. Bu bestelerin yanlış olarak bu maruf şahsiyetlere isnad edilmiş olmaları da mümkindir. Netekim, Hacı Bayram'ın bestelediği rivayet edilen “ilâhi” nin aynı makamda Şeyh Çâlâk Ahmed tarafından vücude getirilmiş, hâlâ yaşayan bir bestesi vardır. Eşrefoğlu Rûmi'ye isnad edilen ilâhi de bazı mecmualarda Kefeli Derviş Abdî namına mukayyeddir. Binaenaleyh bu ilâhilerin gerek Hacı Bayram'a, gerek Eşrefoğlu Rumi'ye yanlış olarak isnad edilmiş olmaları da mümkindir. Fakat bu meşhur mutasavvıflar tarafından yazılan ve bestelenen bu ilâhi ezgilerinin unutulması dolayısiyle yeniden bestelenmiş olmaları da vâriddir. İşte