İçeriğe atla

Sayfa:Türk Şairleri 1.pdf/3

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfada istinsah sırasında bir sorun oluştu

İşte bütün bunları düşünerektir ki eserimize, edebi kıymeti çok az olan simaları da idhal etmekte bir beis görmedik.
Bazıları deyebilir ki, her hangi bir tezkirede bir şairin yalnız bir beyti yazılı olduğu halde bunu kitaba dercetmekte ne fayda vrdır? Evet! O şairin bugün elimizde bir beyti mevcuttur. O da her hangi bir tezkirenin kaydetti- ginden ibarettir. Fakat hakikatte acaba böyle midir? O şair yalnız bir beyit söylediği için mi bu esere girmiştir. Bu adamın ileride bir divanı, veya bir şiir mecmuası, yahut ta mühim bir eseri meydana çıkmayacağı ne malûmdur? Yeni bulunan tarihi bir kitabedeki nazım parçasının bu şaire aid olmayacağı nereden bellidir? Tarihi küçük bir kayıd, ileride bizim için çok mühim bir ipucu teşkil edebilir.
Gerçi eski şairlerimizden bazıları hakkında verdiğimiz izahat pek azdır. Bilhassa Saz şairlerinden bir çoğunun hayatları hakkında hiç bir bilgimiz yoktur. Biz zaruri olarak bu şairler hakkında ancak bulunabilen malumatı kaydet- mekle iktifa ettik.
Hayatları hakkında yalnız bir menbada malûmat kayıdlı olan bazı şairler de vardır. Bunlar hakkındaki malumatı aynen iktibas ettik. Muhtelif menbalarda mevzubahs edilen şairleri ise mukayeseli bir surette tesbit etmeğe çalıştık. Bir eserde görülen yanlış bir malûmatı kaydetmekle beraber onun yanlışlığını da isbata uğraştık. Birbirine zid olan iki rivayetten hangisinin doğru olduğunu kestiremediğimiz takdirde her iki rivayeti de olduğu gibi kaydettik.
Şairlerimizi yazarken hangi menbalardan istifade ettiğimizi muhakkak surette gösterdik. Elde mevcud bulunan yazma divanların da nerelerde bulunduğunu bildirdik.
Mevzubahs ettiğimiz şairler için verdiğimiz hükümlerde bitaraf olmağa ve onları mensub oldukları ekolün este- tiği dahilinde tedkika çalıştık. Her hangi edebî bir cereyana muhalefet ettiği için bir şairi tahtia etmedik. Bunları yalnız birer vak'a halinde ve vesikalar göstererek tesbit ettik.
Her şairden ve bilhassa değerli şahsiyetlerden mümkün olduğu kadar çok örnek aldık. Böylelikle onların san'attaki iktidarını veya mukallidliğini göstermeğe çalıştık. Ve istedik ki eserimiz hem biyografik bir mahiyeti haiz olsun, hem de Türk edebiyatının büyük bir antolojisi kıymetini taşısın.
Bazıları şiir örneklerinin azlığından, bazıları çokluğundan bahsedecekler, hattâ bir kısım okuyucular da «Hiç örnek alınmasaydı daha iyi olurdu » kanaatında bulunacaklardır. Bu arada «Falan şaire bu kadar az mı yer tahsis edilmeliydi? » veya «Filân şair için bu kadar tafsilâta ne lüzum vardı?» gibi hükümler serdedenler de zuhur edecektir. Fakat bu kabil tenkidler, şahsi arzuların, belki de sempati ve antipatilerin mahsulü olacaktır. Bu cihetledir ki bu nevi müdahaleler cevaptan müstağnidir.
Kitabımıza yaşayan şairlerin alınması yüzünden eski bir an'aneye uyarak itiraz edenler de olabilir. Fakat bu manasız kanaat ta yaşamanın bir suç olduğunu gösterecek mahiyettedir. Eski şairlerimize âid bilgilerimizin azlığı, onların yaşadıkları bir zamanda tercümei hallerinin tesbit edilmemesi yüzündendir.
Bütün dikkatimize rağmen gerek eskilerden, gerek yenilerden kitaba almayı unuttuğumuz bazı Türk şairleri elbette mevcuttur. Fakat ileride bunları da zeyl olarak neşretmek kabil olabilecektir. Verdiğimiz malûmat arasında bazı yanlışlara ve eksiklere de hiç şüphe yok ki tesadüf edilecektir. Lakin bunları da bilâhire tashih veya ikmal etmek müm- kündür.
Ben bu eserimle memleketim için faydalı olmağa çalıştım. Muvaffak olabildiysem ne mutlu !

Sadeddin Nüzhet Ergun