Sessizlik Arayışı. Bir Wittgenstein Okuması
görüldüğü günümüzde felsefe, kendisine jargonda, bulanık ve karmaşık cümlelerde sığınak bulmuştur: Anlaşılmazlık, felsefenin evine dönüşmüştür. Anlaşılmazlığın inşası, Wittgenstein'ın (2019: 68) ifade ettiği üzere, felsefe yapanların "hep bir sembolizm miti ya da bir zihinsel süreç miti üretmek tehlikesi içinde" olmalarıyla gerçekleşir. Bu mit, anlaşılmazlığın yuvası olarak, yanlış cümlelerden ya da sorulardan öte, saçmalık üretir: "Bu yüzden de bu türden soruları hiçbir şekilde yanıtlayamayız" (Wittgenstein, 2013: 47).
Wittgenstein'ın "şimdi'mizi kapsayan ve felsefeyi katleden
bulanıklığa ve saçmalığa karşı önerisi şudur: Felsefe bir etkinlik olarak,
felsefeye, dile sızan saçmalıkları, bulanıkları saptamalı (Wittgenstein,
2013: 47) ve "herkesin bildiği ve herkesin kabul edeceği şeyler"
(Wittgenstein, 2010: 68) söylemelidir. Bu anlamda felsefe, ayartıcı
cümlelerin, iyi yaşam öğretilerinin insanlarda yarattığı büyülenmeye
karşı bir mücadeledir (Wittgenstein, 2011: 32). İnternetin herkesi filozof
yaptığı bugün bu mücadele, Wittgenstein'ın dile getirdiği dönemden çok
daha yaşamsal bir öneme sahiptir. Muazzam bir ayartıcı cümleler yığını,
karmaşık ifadeler ve ağdalı metinler gürültüsü altında sessizliği aramak,
ona sığınmak gereklidir. Wittgenstein'ın söyleyebileceği üzere, bugün
sorun felsefenin anlaşılmazlığa, jargona mahkûm edilmesidir. Bu sorun
karşısında bu soruna uygun bir şekilde tutum alınabilir. Bu tutum da
Wittgenstein'ın (2017: 151) ifade ettiği üzere, "sorunu ortadan kaldıran"
bir tutum olacaktır: Sessizliği talep etmek, sessizliği haykırmaktır bu
tutum. Anlaşılmazlığın gürültüsü karşısında sessizliği, bulanıklığın
karşısında açıklığı, karmaşıklık karşısında basitliği talep etmek, öne
sürmek ve bunda ısrar etmektir. Bu tutum, günümüz felsefecilerine
sinmiş olan "kibri" de alaşağı edecektir.
Sessizlik Talebi
Sessizliği talep eden bir felsefi etkinliğin ilk hedefi, bizatihi bu etkinliği gerçekleştirenin kendisidir (öyle de olmalıdır). Bu saptamanın
Uludağ Universitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi
Uludağ University Faculty of Arts and Sciences Journal of Social Sciences
Cilt 22 Sayı: 41 / Volume: 22 Issue: 41
1495