Sayfa:Sırça Köşk.pdf/62

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

zü o anda bana pek yabancı gelmedi. Fakat buralardaki kadın­lar zamanla o kadar birbirlerine benzer oluyorlar ki, ben de: Herhalde bir yerde görmüş olacağım, yahut benzetiyorum!" dedim ve bunun üzerinde fazla durmadım. Yalnız dans etmek için sıra bekleyen bu kadar delikanlı varken onun masada otur­ması tuhafıma gitti. Öyle pek çirkin değildi, sonra gecenin bu saatinde erkekler sarılıp ortada dönecekleri kadınların yüzlerine bakmıyorlar, sadece ellerinin dokunacağı bir çıplak et ve bu­runlarını dolduracak keskin bir kadın kokusu arıyorlardı. Kadı­nın gözlerini hiç çevirmeden bana bakmasından adeta rahatsız oldum. Başımı tekrar dans edenlere çevirince, düz siyah saçları yüzüne dökülmüş, gözleri sarhoşluktan yarı kapalı, zayıf bir kadınla kırk yaşlarında ciğer gibi kırmızı suratlı bir gemicinin tokalaştıklarını gördüm. Adamın ustura ile kazınmış başının derisi ve bir tarafı uzun, bir tarafı kısa olan, sigaradan sararmış kır bıyıkları bile hırsından titriyordu. Bir garson onları ayırma­ya uğraşırken yanımda başka bir garson belirdi. Kulağıma doğ­ru ahbapça eğilerek kaşları ile, tek başına masada oturan kadını işaret etti:

"Bayan masanıza gelmek istiyor" dedi.

"Aman aslanım, benim öyle yağlı müşterilerden olmadığı­mı bilirsin!"

"Hayır, sizinle bir şey konuşacakmış!"

"Allah Allah, buyursun!"

Garson o tarafa bakıp, başı ile kadını çağırdı. Ben de yüzü­me, buna razı olduğumu anlatmak isteyen bir ifade vermeye çalışarak o tarafa baktım. Kadın yerinden kalktı, o zaman çok sarhoş olduğunu anladım. Masalara, iskemlelere ve salonda bir baştan bir başa sıralanmış olan direklere tutunarak yürüyor ve güçlükle ayakta duruyordu. Garsonun çektiği iskemleye yığıl­dı. Başı önünde, biraz durduktan sonra gözlerini bana çevirdi, dikkatle baktı. Bu bakışlarda, çok sarhoş bir insanın bir parça olsun aklını başına toplayabilmek için sarf ettiği o müthiş gay­retten başka bir şey görmedim. Yalnız, yüzüne yakından baktı­ğım zaman, onun bu biraz yukarıya kalkık burnunu, çekik ve tatarımsı gözlerini, hele o burnu ile gözlerinin altına doğru ya­ yılan kırmızımtırak çilleri muhakkak tanıdığımı anladım. Ama

65