41
Gelmedi şimdiye dek âleme bir misli dahi
Hüsn-i tertîb-i makalât u tasavvurda hemân
Bilse inşâsını vassâfı olurdu vassâf
Görse eş 'ânını tahsîn kılardı Hassân
San 'at-ı hatt-ı celîde hele misli nâ-bûd
Nesh ü ta'lîki ise cümleye buldu rüchân
Ger sülüs hattını görseydi kırardı kalemin
Gayret-i cehle uyup reşkle Hâfız Osmân
Kâgıd üzre nazarı rik'ası âşüfte eder
Rişte-i sîme dizilmiş gibi dürr-i galtân
Bir hafîd eyledi ihsân ona Hak celle celâl
Kerem ü âtıfet ü lütfuna gördü şâyân
Ne hafid ol gül-i sad-berg-i çemenzâr-ı murâd
Kim olur ta'ne-zen-i gonce-i bâğ-ı rızvân
Tâk-ı gehvâre-i pür-cünbüşü çerh-i ikbâl
Pertev-i rûyu ona mihr ü meh-i nûr-efşân
Yaraşır tehniyet-i makdem-i mes 'ûdu içün
Olsa ger tâkçe-i mehdine mihr âvîzân
Hüsnü bir mertebe-âlî ki meh ü mihr-i felek
Olamaz pîş-i likasında birer âyine-dân