Sayfa:Konya Şeker.pdf/2

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış
Journal of Social and Humanities Sciences Research (JSHSR)
editor.jshsr@gmail.com
 

KOOPERATİF

Kooperatif, işbirliğini esas alan toplum temelli, demokratik özellikleri olan, değişen koşullara hızlı uyum gösterebilen ve yerel ihtiyaçlara önem veren bir yapıdır (Geray, 2014; Çetin, 2007). 24 Nisan 1969 yılında kabul edilen Kooperatifçilik Kanunu’na göre kooperatif yapısı sosyal ve demokratik bir sistem olup üyelik serbesttir, her ortağın oy hakkı vardır ve kooperatif her ortağı eşit haklara sahiptir (Erdem, 1969). Kooperatifler;

“Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarını iş gücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlanıp korumak amacıyla en az yedi gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklardır.” (Bedük, 2012: 133).

Kooperatifçilikte gönüllük ilkesi önemlidir. Ortak bir soruna sahip olup bu sorunu birlikte çözüm aranmasıyla insanlar gönüllü olarak bir araya gelmektedir. Bu işbirliği yardımlaşmayı beraberinde getirmektedir. Kooperatiflerde demokratik yönetim ilkesi benimsenmektedir. Her üyenin eşit oy ve söz hakkı vardır, ayrıca her üyenin seçme ve seçilme hakkı da mevcuttur. Karşılıklı yardım ve dayanışma da kooperatifçilik yapısı için önemlidir. Ortak bir sorunu çözmek için bir araya gelen insanların oluşturduğu kooperatiflerde bu ortak sorunun çözümü için üyelerin karşılıklı yardım ve dayanışma içerisinde olması önemlidir. Eğitim de kooperatifler için önemlidir. Bir toplumun kalkınması için eğitim önemli bir unsurdur. Öncelikle kooperatiflerin ne olduğunu, kooperatiflerin özelliklerini insanların bilmesi gerekmektedir. Kooperatif yapısının özünü bilmeyen insanların kooperatiflere ilgisi düşük olacaktır. Kooperatiflerin kendi yerel liderlerini de çıkarmaları başarılarını arttıracak bir sebep olacaktır (Geray, 1981). Kooperatiflerin dünyadaki gelişimi tarihsel olarak incelediğinde birçok unsurun etkisiyle yapının şekillendiği görülmektedir. Ingalsbe ve Groves (1989), bu unsurları üç ana türe ayırmaktadır:

  1. Ekonomik koşullar (savaş, teknoloji, hükümetlerin ekonomi politikası vb. nedenler);
  2. Çiftçi örgütleri (liderliklerinin kalitesi, kooperatifleri teşvik etme motivasyonları ve istekleri, kamu politikasını etkileme gücü vb. dahil); ve
  3. Kamu politikası.

Tarımsal kooperatifi niteliğine sahip olmak için ortakların çiftçi olması ve faaliyet alanlarının tarım olması gerekmektedir. Tarımsal kooperatifler, tarımsal faaliyetlerini gerçekleştirmek için köy, kasaba ve ilçeler gibi yerleşim yerlerinde kurulabilmektedir. Tarımsal kooperatifler çiftçilerin ekonomik haklarını korumak ve daha çok kar elde etmeleri için amacıyla kurulmaktadır. Bu kar, kooperatifin tutarlarının etkilemesi veya lüzumlu girdilerin temini ile verim artışı şeklinde olmaktadır (Yercan, 2003). Kooperatif ideolojisi fikri, kooperatifleri oluşturan sosyal ve ekonomik çevreden kaynaklanmaktadır. Çoğu tarım kooperatifinin sadece piyasa başarısızlığı geçmişi yoktur. Birçok durumda, daha iyi ekonomik ve sosyal koşullar için lobi yapmak üzere kurulan çiftçi dernekleri tarım kooperatiflerini ortaya çıkarmıştır (Fulton, 1999).

Bir bölgede tarımsal kooperatiflerin olmasının avantajları vardır. Örneğin, tarımsal kooperatifler bir bölgede mevcut ise orada çok yüksek faizle borç veren kredi kaynakları yer almaz. Pazarlama kooperatifleri vasıtasıyla çiftçinin geliri yükselir, kırsal kesimde sanayinin kurulmasına ortam hazırlanmış olacaktır. Ayrıca tarımsal kooperatifin ortakları olan çiftçiler için önemli olan dağınık arazi parçaları toplulaştırılabilir, arazi ıslah çalışmaları yapılabilir ve sulama şebekeleri geliştirilebilir. Tarımsal kooperatiflerin varlığı nedeniyle elektrik, telefon, su, tarım sigortası vb. gibi hizmetlerinin gelmesi kolaylaşabilmektedir. Kooperatiflerle ayrıca hayvan yetiştiriciliği teşvik edilir, pazarlama koşullarının geliştirilmesi ile üretici güven altına alınabilir, istihdam imkanları artırılarak, kırdan kente göç azaltılabilir böylelikle de kırsal hayatla beraber çalışma faaliyetleri de daha uyumlu hale getirilebilecektir. Kooperatifler tarım, işletmecilik, pazarlama konularında bilgi aktarımında bulunabilirler. Kooperatiflerin refahı yükseldikçe topluma da yansıyacak ve toplumların yaşam standartlarını yükselmesi sağlanacaktır (Yercan, 2003). Bu sebeplerden ötürü tarımsal kooperatifler özellikle kırsal alanların gelişmesinde önem arz etmektedir. Kooperatifler sayesinde bölgedeki insanlar istihdam edilebileceği gibi tarımsal üretim de arttırabilecektir.


KONYA ŞEKER ANONİM ŞİRKETİ

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kuruluş yıllarında (1927) 13 milyon nüfusun %76’sı köylerde yaşamaktaydı, dolayısıyla Türkiye bir tarım ülkesiydi ve toplumun büyük bir kısmının maddi kazancı tarımsal faaliyetlerden elde edilmekteydi (Karluk, 2014). Bu dönemlerde; önce 1925 yılında İstanbul ve1499