«Evet. Böyle yerlere hiç gelmemiştim... Yalnız bu akşam...»
«Bu akşam?»
Bütün cesaretimi toplıyarak:
«Sizin arkanızdan geldim!» dedim.
Biraz şaşırdı:
«Kapıya kadar peşimden gelen siz miydiniz?»
«Evet. Demek farkına vardınız!»
«Tabii... Bir kadın böyle şeylerin farkına varmaz olur mu?»
«Fakat arkanıza bakmadınız!»
«Hiçbir zaman dönüp bakmam...»
Bir müddet sustu. Bir şeyler düşündü, sonra çapkınca bir gülüşle:
«Bu da benim bir nevi eğlencemdir!» dedi. «Sokakta birisinin arkamdan geldiğini hissettim mi bütün tecessüsümü yenerek, başımı çevirmemekte ısrar ederim ve bu sırada kafamdan birçok ihtimaller geçiririm: Peşimdeki genç olabilir, ihtiyar ve çökmüş bir kadın avcısı olabilir, zengin bir prens, fakir bir talebe, hattâ sarhoş bir serseri de olabilir. Adımlarının çıkardığı sesten kim olduğunu tayin etmiye çalışırım ve bu şekilde, nasıl geldiğimi anlamadan yol bitiverir... Demek bu akşam sizdiniz ha?.. Halbuki ben mütereddit adımlarınızdan yaşlı ve evli bir adam zannetmiştim.»
Birdenbire gözlerimin içine bakarak:
«Yolumu mu beklediniz!» dedi.
«Evet.»
«Bu akşam da ayni yerden geçeceğimi nasıl tahmin ettiniz? Burada çalıştığımı biliyor muydunuz?»
«Hayır, fakat ne bileyim... Belki dedim... Hattâ belki de demedim, farkında olmadan ayni saatte kendimi orada buldum... Sonra siz geçerken, beni görürsünüz diye korkumdan bir kapı aralığına saklandım.»
«Haydi gidelim... Yolda konuşuruz...»
Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/83
Görünüm
Bu sayfa doğrulanmış
83
KÜRK MANTOLU MADONNA