rım. Bu soğukta, sonra kız... Hem git desem bile beni dinler mi?»
Raif Efendi düşündü, düşündü. Sonra, sanki nihayet bir çare bulmuş gibi başını sallıyarak:
«Gider, gider!» dedi ve önüne baktı.
Kadın çıktıktan sonra bana dönerek:
«Bizim evde de ekmek almak bir mesele... Bir hastalandık mı gönderecek adam bulamazlar!» dedi.
Pek üstüme vazifeymiş gibi:
«Kayınbiraderleriniz küçük mü?» diye sordum. Yüzüme baktı; cevap vermedi. Hattâ çehresinin ifadesi sualimi hiç duymamış intibaını bırakıyordu. Fakat birkaç dakika sonra:
«Hayır, ufak değiller!» dedi. «İkisi de işe gidiyorlar. Onlar da bizim gibi memur. Bacanak İktisat Vekâletindedir, birer işe yerleştirdi. Okumadılar, ellerinde bir ortamektep şahadetnamesi bile yok!» Sonra, birdenbire sözünü keserek sordu:
«Tercüme için bir şey mi getirdiniz?»
«Evet... Yarına lâzımmış. Sabahleyin hademeyi gönderecekler!»
Kâğıtları aldı, yanına bıraktı.
«Ben de hastalığınızı merak ettim.»
«Teşekkür ederim.. Uzunca sürdü. Cesaret edip kalkamıyorum!»
Bakışlarında garip bir tecessüs vardı. Alâkamın sahi olup olmadığını araştırır gibiydi. Onu inandırmak için birçok şeyler yapmıya hazırdım, fakat ilk defa olarak herhangi bir şekilde bir heyecan ifade ettiğini gördüğüm gözleri çabucak eski ifadesizliklerine ve o her zamanki bomboş tebessüme döndüler.
İçimi çekerek kalktım. Birdenbire doğrulup elimi tuttu:
«Ziyaretinize teşekkür ederim oğlum!» dedi.
Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/23
Görünüm
Bu sayfa doğrulanmış
23
KÜRK MANTOLU MADONNA