«Buradayım... Bu kapıyı aç!»
El yardımiyle açtım. Beraber içeri girdik. Odasmda elektriği yaktı. Eski, fakat oldukça iyi muhafaza edilmiş mobilyalar ve güzel bir meşe karyola ilk bakışta göze çarpıyordu.
Odanın ortasında kımıldamadan duruyordum. Kürk mantosunu çıkarıp bir kenara bırakırken bana bir iskemle göstererek:
«Otursana!» dedi.
Sonra kendisi yatağın kenarına ilişti. Büyük bir süratle iskarpinlerini, çoraplarını çıkardı, entarisini başından sıyırıp bir iskemleye attı ve yorganın içine girdi.
Oturduğum yerden kalktım; hiç bir şey söylemeden ona elimi uzattım. İlk defa gördüğü bir insanı tetkik ediyormuş gibi beni süzdü, yüzüne bir sarhoş gülüşü yayıldı. Gözlerimi indirdim. Tekrar baktığım zaman yatakta bir parça doğrulduğunu ve gözlerini, büyük bir endişe içindeymiş gibi açtığını ve arasıra bir uykudan uyanmağa çalışır gibi kırptığını gördüm. Beyaz örtülerin altından fırlıyan sağ omuzu ve kolu yüzü kadar soluk ve beyazdı. Sol dirseğini yastığa dayamıştı.
«Üşüyeceksin!» dedim.
Kolumu hızla çekerek beni yatağının kenarına oturttu. Sonra yaklaştı, iki elimi birden tuttu, yüzünü avuçlarımın içine yerleştirerek:
«Ah, Raif,» dedi «demek sen böyle de olabiliyorsun?.. Hakkın var... Fakat ne yapayım? Bilsen... Ah, bir bilsen..
Ama eğlendik değil mi? Muhakkak... Hayır, hayır, biliyorum! Ellerini çekme... Seni hiç böyle görmemiştim. Ne güzel ciddî olabiliyorsun! Ama sebep ne?»
Başımı kaldırdım. Yatakta diz çökerek yanıma oturdu, ellerini iki yanağıma koydu:
«Bana bak!» dedi. «Düşündüklerin doğru değil... Bunu sana ispat edeceğim... Asıl kendime ispat edeceğim...
Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/125
Görünüm
Bu sayfa doğrulanmış
125
Kürk Mantolu Madonna