Sayfa:KÜTAHYA’DA DERLENEN MEMORAT ÖRNEKLERİ ÜZERİNE İNCELEME.pdf/14

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

küçük siyah kafalı bir varlığın görülmesi bu varlıkların başka gezegenden geldiği fikrini uyandırmıştır. Üç tane astronot kıyafeti giymiş sabit şekilde bekleyen ve sonra kaybolan varlıkların da kim ya da ne olduğu anlaşılamamıştır. Şekil ve kıyafet bakımından astronota benzetilmiştir (KK33). Ufolar ve uzaylılarla kurulan iletişimi içeren anlatı örnekleri şunlardır:

Dört beş yıl önce sabah on bir sıralarında evin balkonundan bakıyordum karşıda turuncu sepet gibi bir şey gördüm. Yanında ufak simsiyah biri vardı. Sonra o şey içine girdi ve sepet kalktı havaya yükseldi bu tarafa doğru gelirken döndü doğanlar denilen yere doğru gitti. Gerçekten gözümle gördüm, rüya değildi (KK-33).

Balkona çıktığım bir gün üç tane yan yana dizilmiş astronot gibi beyaz kıyafet giymiş üç kişi gördüm. Kafa kısımları camekânlı ve kare üstleri beyaz kıyafetliydi. Ben onlara baktım onlar da bana baktı. Bir süre orda sabit bir şekilde durup sonra kayboldular (KK-33).


2. Şekil ve Aktarım Özellikleri

İncelenen memoratların tamamı nesir şeklindedir. Bir paragraftan oluşabildiği gibi birkaç cümleden ibaret örnekler de mevcuttur. Memoratların uzun ya da kısa olmasını belirleyen unsurlar farklıdır. “Tıpkı efsaneler gibi memoratlar da yer alıp malzemesini oluşturdukları konuşma biçimine göre şekillenirler. Bir başka ifadeyle memoratlar anlatılarak icra edildikleri bağlamda yer alan temel unsurlar olan anlatan ve dinleyen konuşma yoluyla kurduğu ilişki, konuşma biçiminin yanı sıra kişisel ve geleneksel özelliklerden kaynaklanan pek çok unsurdan etkilenerek şekillenirler.” (Çobanoğlu, 2003: 42) Olayı yaşayan kişinin aktarımı daha uzun ve ayrıntılıdır. Duyan kişinin aktarımı daha kısa ve nettir. Anlatılan ortam, dinleyici kitlesi, anlatma zamanı da memoratların uzunluk ve kısalığının belirlenmesinde etkili olduğu gözlenmiştir.

Tür, ortama ve sohbet konusuna uygun her yerde ve her zaman anlatılabiliyor olmasına rağmen anlatım zamanı, mekânı ve dinleyici kitlesi memoratların daha uzun ya da daha kısa olmasını belirleyen faktörler arasında görülmüştür. Örneğin, gece saatlerinde kaynak kişiler memorat paylaşımında bulunmak istememiş, ya da olaydan kısaca bahsetmişlerdir. Bunun en belirgin sebebi de memoratlara konu olan olayların neredeyse tamamının gece saatlerinde yaşanmasıdır.

Demonik varlıkların gece karanlığında daha aktif olmaları (Beydili, 2015:162) onlarla temas halinde olan kişilerin aynı olayı tekrar yaşama endişesi, gece karanlığının yarattığı bilinmezlik ve korku anlatıcıları tedirgin etmiştir.

En önemli özelliği inanç olan anlatıya karşı, dinleyici kitlesinin sorgulayıcı bir tavır sergilemesi de anlatının daha yüzeysel olmasını ya da inandırmak için farklı örneklerle desteklenmesine sebep olmuştur. Bağlamında ve doğal ortamında derlenen memoratlarda dinleyici kitlesi, kendi kültürel belleğinde, anlatılan memoratın içeriğine dair bir tecrübeye sahipse olay içerisindeki olağanüstülüğü kabullenmede zorlanmamaktadır. Ufo ve uzaylı gibi kültürel bellekte tecrübe kaydı yoksa dinleyicilerin tepkileri, nükteleri hatta” rüya mı gerçek mi” diyerek doğruluğunu

566