Sayfa:Fethullah-Gülen-Davası-İddianamesi.pdf/36

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

kapıma geldiler. Ben de senelerce evvel kendilerine vaad ettiğim henienleküm sedası ile onları karşılıyorum” diyecektir.

İslama hizmet edenler ne kadar gerilir, ne kadar açılır, ne kadar koşar, ne kadar küheylanlar gibi şahlanır ise, gelecekte varılması mutasavver olan noktaya o kadar hızlı, o kadar derli toplu ve o kadar avantajlı olarak ulaşacaklardır (Asrın Getirdiği Tereddütler 4, Sayfa: 70-77).

9-DAVA ADAMI, DAVA, SİSTEM:

Gerçek bir dava adamına terettüp eden vazifelerin en önemlisi davasına karşı göstermesi gereken vefadır.... Ayrıca bir dava adamının üzerine düşen vazifeyi yerine getirmesi, davasına olan inancı nispetindedir. Günümüzde Cumhurbaşkanlığı Kupası, Başbakanlık Kupası gibi isimler altında kupa maçları yapılıyor. İslam davasının müntesipleri öyle bir dava için yaşıyorlar ki, bu yarışın sonunda verilecek olan kupanın bir kulpunu onlar, diğer kulpunu ise Allah tutacaktır. Doğrusu böyle bir kupaya canlar feda olsa değer. (Fasıldan Fasıla 1, Sayfa: 121).

O gün bugün kendini arayıp duran nesiller tekrar tekrar iğfal edilip, tekrar tekrar saptırıldılar.. Görmedikleri ceza, çekmedikleri cefa kalmadı. Eğer bir inayet eri imdadına yetişip de fikir ve ruh cephesinde, iman ve ahlak cephesinde, ona diriliş yolunu göstermeseydi, o bugün bütün bütün zayii olup gitmişti. Hem de bir daha görmemek üzere. (Buhranlar Anaforunda İnsan, Sayfa: 67-68).

Rehberleriyle bu hale gelmiş toplum kendini yenilemeye hazırlamış demektir. Emareleri ülkemizde verilmeye başlamış, böyle bir yeni varoluş hakkında, çok iyimser görünüyorsak, rahmeti sonsuz inayeti ile millet ağacının sıhhatine, itimadımız vardır. (Buhranlar Anaforunda İnsan, Sayfa: 63)

Üç beş kişiyi idare edenden, binlerce, milyonlarca kişiyi idare edenlere kadar Allah’ın gösterdiği, Resul’ün elindeki meşalenin aydınlattığı yolda yürüyen ve o yoldan ayrılmamaya azimli kararlı olan bütün önderlere, bütün idarecilere tabi olunuz. Yerinde ve belli ölçüler içinde öbürlerinin de sözü dinlense, onlara da başkaldırılmasa, hatta bir ölçüde müdarat ve mümaşat (İdare-i Maslahatçılık, köprüyü geçene kadar mevcut sisteme rıza) yapılsa bile mutlak itaat edileceklerin Peygamberlerin çizgisinde olması şarttır. (Asrın Getirdiği Tereddütler 4, Sayfa: 169).

Elbette ki bu yeni insanın doğumu çok kolay ve rahat olmayacaktır. Her doğum gibi onun da sancısı, sıkıntısı, sarsıntısı olacaktır. Ama mevsimi gelince bu mübarek veladet mutlaka gerçekleşecek ve bu ay yüzlü nesil hızır gibi birdenbire aramızda belirecektir. Sıkışmış ve üst üste binmiş bulutlar arasından rahmetin süzülüp geldiği, arzın derinliklerinden suların fışkırıp yeryüzüne çıktığı, karın, buzun çözüldüğü yerde, kar çiçeklerinin her yanı sardığı ve şebnemlerin sıçrayıp yapraklara taht kurduğu gibi, bu yeni insan da belki bugün, belki yarın ama mutlaka gelecek. (Çağ ve Nesil 4, Sayfa: 157).

Eğer elimde imkanım olsa idi her birinizin içine, evinizin yolunu unutacak kadar ıstırap ekerdim. İlmin, irfanın, araştırma zevkinin, fen ve tekniğe açılmanın, çağa söz geçirmenin yanı başında size bunu da yapardım. Yapar ve her birinizi dava düşüncesi ile deli etmeye çalışırdım. (Fasıldan Fasıla 2, Sayfa: 140-141).

Ben artık Ramiz hocanın oğlu değilim. Kaderim sizin kaderinizle, davanın kaderi ile bütünleşmiş. Bundan sonra benim münferit kararlar vermem ve o kararlara göre davranmam açık ya da kapalı hizmete ihanet sayılır. Vereceğim yanlış kararların riski bütün bu cemaate raci olur. (Fasıldan Fasıla 2, Sayfa: 69).

Bugün biz Müslümanlar olarak çok ağır bir mesuliyetin altında bulunuyoruz. Bir dönemde sahabe gibi seçkinler ile temsil edilen bu dava, bugün cılız iktidarımıza rağmen ilahi bir ihsan olarak omuzlarımıza yüklenmiş bulunmaktadır. (Fasıldan Fasıla 2, Sayfa 63).

Görüldüğü gibi Fethullah GÜLEN İslam Devleti’ni kurma misyonunu yüklendiğini kabul ediyor.