Sayfa:Fethullah-Gülen-Davası-İddianamesi.pdf/35

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

Dengeli bir hizmet eri, söyleyeceği şeyleri hemen söylemez. o bilir ki, söylenmesi gereken her şeyi şimdi söyler ise kendisine hayat hakkı tanımayanlar çıkabilir. Şartlar aleyhine ağırlaştırılabilir. Dolayısıyla da sıkıntılı bir atmosfere düşebilir. (Sayfa: 119). Her Müslüman Allah diyen biri ile dost olmak yolunu araştırmak zorundadır. Çünkü ötede her şey Allah deyip dememeye göre ayarlanacaktır. Kur’an “İşte böyle kim Allah’ın nişanlarına şayan gösterir ise şüphesiz bu kalplerin takvasındandır” buyurulmasına karşılık, eğer bu mesele hafife alınacak olursa Allah’ın yücelttiği bir husus hafife alınmış olur. (Sayfa 119).

Din-i mubin-i İslam’a hizmet eden herkes neferdir. Dolayısıyla bu hizmette askeri disiplin çok önemlidir. Şeklen asker değiliz ama ruhen askeriz ve öyle de olmalıyız. Hatta öyle olmak mecburiyetindeyiz. Bu sebeple İslami hizmetlerde nefer olduğunu idrak edemeyen ve neferliğe ters tutumlar içine giren herkes mutlaka ama mutlaka bunun cezasını çeker. (Sayfa: 125).

Çağ ve Nesil 2 isimli kitapta yazılanlar;

Çok yakın zamana kadar ecdadımızın bin bir ıstırap ve heyecanla inlemesine karşılık, bugün altın kuşağın ruhu sayılan ülkemizin kendisini canı ile imanıyla seven evlatlarının hizmetlerine şahit oluyoruz ve Asr-ı emanımız’ da durup bize yeniden dirilişin müjdesini yağdıran kutlu bir eser ile kendimizden geçiyoruz ve artık inanıyoruz ki düne kadar bin bir felaket ve sefaletin kol gezdiği bu ülke inançlı azimli, hasbi, muhabbetle coşan ve müsamaha ile etrafına boşalan yiğitler sayesinde yükselecek ve onun çölleri ve bozkırı bir kere daha İrem bağlarına dönecektir. Son zamanlarda yurdumuzun her köşesinde kendisini hissettiren samimi gayretler, dünyaları aydınlatacak bir ışık kaynağının meydana gelmeye başladığını göstermektedir. Mukaddes emanetin talihli hizmetçileri, kendilerine düşen vazifede kusur etmez. Tarihi rollerini güzelce oynayabilirler ise milletimiz yurdumuz sıçrayıp, dünyanın başına gelecek ve bu kutsiler ordusu da gelecek nesillerce “yağd-i cemil” olacak, kalıp gidecektir.

Şimdiden yüce milletimizin talihine tebessüm eden bu rengarenk günleri düşünüyor ve saadetle coşuyoruz. (Sayfa: 104-105).

Hazreti Isa cihan kapılarını yetiştirdiği 11 insan ile zorladı. İmparatorlukları dize getirdi. Ne var ki bu mesele kendisinden sonra asırlarca devam eden, belli bir zaman dilimi içinde vücuda geldi. Efendimiz bir kadın, bir köle, bir insanla başlattığı işte kısa zamanda yeri yerinden oynattı. Başlangıçta kimse böyle bir neticeye ihtimal bile vermiyordu. Haddimi aşarak ben de aynı şeyi söylüyorum. 5-10 insan ile cihanı fethetmemiz mümkündür. Kaldı ki o büyük zatın açtığı çığının mahiyeti bugün ortadadır. Ve şimdiye kadar olanlar da ileride olabilecekleri ihtar mahiyetindedir. Bütün bunları hepimiz apaçık görüp müşahede edebiliyoruz.

Diyelim ki şimdi ellerindeki imkanlar ile, nesillere hizmet verecek bir irfan yuvasını bir senede dikebiliyor, ihya edebiliyorsa kendisini biraz daha sıkıp bir senede iki tane ihya etmelidirler. İhya etmeleri lazımdır. Çünkü onlar böyle yapmakla yarınları, daha sonraki nesiller de, kendilerinden sonraki devirleri ihya etmiş olacaklardır. Eğer bugün, bugünün insanına düşen vazife bihakkın yapılmazsa, yarın bizim şu anda ki güç ve kuvvetimiz şu hali ile kalsa bile, yine hiçbir şey yapılamayacaktır. Zira yarın karşımıza daha güçlü manialar çıkabilir ki, bu yükle onları aşmamız mümkün değildir. Evet, eğer bugün ki müminlerin civan mertliklerini destanlaştırmak için firdevsin şehnamesi gibi destani bir havada bu destan yazılacaksa, o destan 60 bin beyitlik değil, 60 milyon beyitlik bir destan olarak yazılmalıdır. Biz bu işin baharını yaşıyoruz ve baharda açan çiçeklerinin arasında bulunuyoruz. Bu bizim için beklenilen bir mevsimdir. Şimdi gençler her yerde kendilerine 70 sene önce saçıp giden büyük ruh ve yüce kametin etrafında pervaz eder, döner gibi hizmetlerini sürdürdükçe, her halde o da olduğu yerde bütün bunları hissedecek ve belki de “işte şimdi bahar hediyeleri ile

-35-