ği kullanımı konusunda geçmişe göre özel bir durum yaşanmayacağını belirtmişlerdir. Her durumda kamu idaresi ve denetimlerinin önemli olacağı ifade edilmiş ve bu konuda yürütülen bilgilendirme çalışmalarının devam etmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Covid-19 salgınına karşı alınan tedbirlerin uygulanmasının fındık hasadına olası etkilerine dair hangi aktörlerin ne yapabileceği sorulduğunda, tarım aracısı ve bahçe sahipleri “devlet” olarak andıkları kamu kurumlarının düzenleyici ve denetleyici bir rol üstlenmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu kapsamda özel firmalardan belirli tedbir malzemelerinin temini gibi uygulamaların maliyetine ilişkin beklentiler dile getirilirken, STK’lar konusunda herhangi bir görüş bildirilmemiştir. Firmalar ise bu dönemde özellikle tarım aracıları ve bahçe sahiplerinin bilgilendirilmesi yönünde yoğun faaliyet içinde olduklarını, salgına karşı tedbirler konusunda halihazırda uygulamakta oldukları eğitim faaliyetlerini güncelleyeceklerini belirtmişlerdir. Mevsimlik gezici tarım işçilerine ilişkin sorunların bir kısmının işgücü arzı ve talebinin planlı yönetilmesiyle kendiliğinden ortadan kalkabileceğini söyleyen firma temsilcileri, bu ve benzeri girişimler için kamu kurumlarının koordinasyon konusunda önemli bir rol üstlenebileceğini, ancak bu konuda gerekli işbirliğinin sağlanamadığını ifade etmişlerdir. STK’lar ise her yıl sağladıkları destekler konusunda çalışmalara başladıklarını ve hijyen kitlerini salgına karşı tedbirler çerçevesinde güncelleyeceklerini belirtmişlerdir.
Raporun yazıldığı dönemde, 1 Haziran 2020 tarihi itibariyle aşamalı normalleşmeye geçileceği duyurulmuş, bu kapsamda seyahat kısıtları ve ulaşımda seyrekleştirme kurallarının esneyeceği konuşulmuş, fakat mevsimlik gezici tarım işçileri konusunda bu kuralın nasıl uygulanacağı açıklığa kavuşmamıştır. Bu duruma dair araştırma hedef grubuyla yapılan takipçi görüşmelerinde, mevsimlik gezici tarım işçileriyle ilgili olarak şehirlerarası ulaşımda seyrekleştirme kuralının geçerli olduğu, fakat artık sürecin başında olduğu kadar hassas takip edilmediği dile getirilmiştir. Diğer yandan, salgının nüksetmesi ya da olası görülen bir ikinci dalga durumunda tüm bu tedbirlerin tekrar uygulanmaya başlanacağı en yetkili makamlar tarafından ifade edilmiştir. Dolayısıyla hızlı araştırma kapsamında bu gündeme dair toplanan verilerin, salgın koşullarından bağımsız olarak da önem taşımakta olduğu düşünülebilir. Nitekim yukarıda ifade edildiği üzere görüşülen farklı hedef grup katılımcılarının fikir birliğinde olduğu en temel mesele, fındık hasadında çalışan mevsimlik gezici tarım işçileri, aileleri ve çocuklarıyla ilgili sorunların salgından bağımsız, fakat salgına karşı alınan tedbirler kapsamında çok daha görünür olduğudur. Bu nedenle elinizdeki bu rapor, Kalkınma Atölyesi Kooperatifi’nin fındık üretimi konusunda daha önceki yıllarda gerçekleştirdiği araştırmaların bir devamı olarak, talep edilen iyileştirmelerin gerçekleştirilmesi yönünde bir katkı olarak görülebilir.
17