Sayfa:DOSTLAR TİYATROSU’NUN YENİDEN ÜRETİMİ ABDÜLCANBAZ’DA YABANCILAŞTIRMA.pdf/13

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

Emine Candan İRİ

ranfil Hoca, kendisine eşlik eden koro ile birlikte büyük zaferden hemen önce Anadolu'da karşılaştıkları manzarayı anlatır. Ekim 1923'te devrin döndüğünü ve büyük zaferin kazanıldığını söyleyen Karanfil, konuyu Anadolu'dan tekrar İstanbul'daki vaziyete getirir.

Son kısımda, oyun âdeta başladığı yere geri döner. Gözlüklü Sami takımının konaktaki çay saatinde değişen tek şey, İngiliz casusu Cak Cakson yerine Millî Mücadele'nin kahramanlarından Miralay Kâzım'ı konuk etmeleridir. Bu iş birlikçi takımı, devran değişince "dürüst insanların akla getiremeyecekleri düzenlerle, dümeni [yine] kendi çıkarlarının olduğu yere çevir[miş]" (Bergman, 1973: 22), bu kez de Miralay Kâzım'ı memnun etmenin derdine düşmüştür. Gözlüklü takımının ticaretlerinde devletle iş birliği içerisinde olabilmek için Miralay Kâzım'ı çoktan etki altına aldıkları sırada, zafer sevinciyle Anadolu'dan dönen Abdülcanbaz gelir. Fakat komutanının, bir zamanlar tatlı kârlar peşinde, işgal kuvvetleri ile al takke ver külâh olan ([?, ?], 1973: 20) bu değer yoksunu insanların etkisi altında kaldığını görünce sevinci kursağında kalır. Perde iner, kısa bir sessizlik olur. Hikâye, Karanfil'in deyişiyle bir garip encama varmıştır. "Bu oyun böyle bitmez" diye söylenen Fettah'ın tüm çabalarına rağmen Karanfil, "Çalsın sazlar, oynasın kızlar..." diyerek oyunu sonlandırır (s. 86).

3. Abdülcanbaz'da Yabancılaştırma Etkisi

Brecht'in Epik tiyatro kuramının Türkiye'de iyice tanındığı yetmişli yıllarda tiyatro sahnesine uyarlanan Abdülcanbaz, bu tiyatro modelinin geleneksel Türk tiyatrosu ile ortak paydada buluştuğu göstermeci niteliğinden hareketle iki anlayış arasında bir senteze varma çabasının ürünüdür. Daha geniş bir seyirci kitlesine ulaşma arzusuyla ortaya konan, dolayısıyla seyircinin aşina olduğu bir tiyatro dilinin Brecht'in yöntemiyle bilinçli olarak harmanlandığı oyunda yabancılaştırmayı sağlayan unsurlar (Verfremdungseffekt), genel hatlarıyla episodik anlatım, müzikli anlatım, projeksiyon yöntemi, anlatıcı ögesi, oyunsuluk, tarihselleştirme, beklenmedik son olarak sıralanabilir. Bununla birlikte, oyunun eğlenceli bir görünüme bürünmesini sağlayan dildeki çeşitlilik ve yanlış anlamalar gibi ögeler de seyircinin yabancılaştırılmasında işlev taşır.

3.1.Episodik Anlatım

Epik tiyatronun temel niteliklerinden biri olan episodik / episod'lara dayalı anlatım, tıpkı diğer yabancılaştırma ögeleri gibi seyirciyi duyguların büyüleyici etkisinden kurtarıp bilinç/ düşünce alanına taşımak, böylelikle onu bir bilirkişi

 

Yeni Türk Edebiyatı Araştırmaları - Sayı: 23-2020 - ISSN: 2548-0472245