Sayfa:Ceza hukukunda nefret ve ayrımcılık.pdf/95

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

sözleşme türü nedeniyle yapılan ayrımcılıklar genel olarak cinsiyet temeline dayanmaktadır ve kadınlar genelde kısmi süreli iş sözleşmeleri ile çalıştırılmaktadır. ABAD doğrudan ayrımcılık şeklinde olmasa da dolaylı yoldan ayrımcılığın yapıldığı gerekçesiyle, bu konuda içtihatlara dayanan bir sistem geliştirmiştir. Böylece iş sözleşmesinin süresine bağlı olarak özellikle kısmi süreli iş sözleşmeleriyle kadınlara karşı yapılan ayrımcılığın önüne geçmeye çalışmaktadır[1]. Madde metnine tekrar dönecek olursak cinsiyet nedeniyle ücrette ayrımcılık konusu ayrıca vurgulanmak istenmiştir. Ayrıca vurgulanmaya gerek görülmesinin nedeni güncel hayatta bu durumla çok sık karşılaşılıyor olmasıdır[2]. Anayasa'nın 10. maddesi ile paralellik gösterdiğini düşündüğümüz İş Kanunu'nun 5. maddesi doğrudan ayrımcılık yasağına ilişkin bir düzenlemedir. Anayasa'nın söz konusu maddesi ile ayrımcılık yasağının ele alınmış olmasının yanında eşit davranma ilkesi de düzenlenmiştir. Bu nedenle daha geniş mahiyette bir hükümdür.

  Eşit davranma borcu, iş hukukunda işverenin haklı ve objektif nedenler olmadıkça işçiler arasında bir ayrım gözetmemesini sağlamaya çalışmaktadır. Bir bakıma işverenin mutlak yönetim hakkı, belli bir koşula bağlanmaktadır. Böylece iş yerinde işçilere karşı yapılan uygulamalarda keyfiyetin önüne geçilmeye çalışılmaktadır. Eşit davranma borcu, bütün işçileri eşit duruma getirmeyi değil, aynı durumdaki işçilere farklı davranılmasını engellemeyi hedeflemektedir. İşveren tarafında eşit durumdaki işçilere eşit muamele gösterilmesi sırasında hakkaniyet esasları gözetilmelidir[3]. İşverenler yapılan işin uzmanlık, öğrenim, kıdem, yetenek, performans, tecrübe gibi objektif nedenlere dayanarak işçilere farklı davranabilir[4]. İşveren, verimliliği artırmak için üretim ve pazarlama bölümünde çalışanların performansına göre prim uygulamasına gidebilir. Performansa göre prim uygulaması işin mahiyetine göre çoğu zaman gerekli olabilmektedir. Ancak farklı muamele hiçbir zaman keyfi ve kötü niyetli olmamalıdır[5]. Objektif nedenlere dayanan farklı muamele eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmez. Eşit işlem yapma borcu işverenin aynı işyerinde aynı şartları taşıyan işçiler arasında ayrım yapmamayı hedeflediği için aynı


  1. Yenisey, K.D.; İş Kanunu'nda Eşitlik İlkesi ve Ayrımcılık Yasağı, 2006, s. 64-65. http://www.calismatoplum.org/sayi11/yenisey.pdf (E.T.: 26/10/2019)
  2. Yenisey, s. 67.
  3. Aktay/ Arıcı/ Kaplan Senyen, s.160.
  4. Can, T.; İş Hukukunda Eşit Davranma İlkesi, İstanbul, 1982, s. 21.
  5. Kılıç, E; İşverenin Eşit Davranma Borcu Açısından Türk İş Hukukunun Avrupa Birliği İş Hukukuna Uyumu, 2011, s.213.
83