Sayfa:Ceza hukukunda nefret ve ayrımcılık.pdf/78

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

durumunda olan çocukların kendi dinlerine inanarak, kültürlerinden yararlanma ve kendi dillerini kullanmalarına ilişkin maddelerdir[1]. Bunlar arasında en önemli görülen azınlık durumundaki çocukların kendi din, dil ve kültürlerine uygun olarak yaşayabilmelerine imkan tanıyan düzenlemedir[2]. Sözleşme, Türkiye bakımından 4 Mayıs 1995'te yürürlük kazanmıştır[3].

Sözleşme'nin denetim organı, Çocuk Hakları Komitesi'dir. Komite Sözleşme'ye taraf devletlerin sundukları raporları inceleyip değerlendirir. Ayrıca bu Sözleşme'ye ek protokollere taraf devletlerce sunulan raporları da değerlendirerek tavsiye raporlarını düzenler[4].

  Sözleşme'nin genelinde çocukların; özel olarak korunmaya, kişiliklerinin tam olarak gelişebilmeleri için uygun bir ortamda yetiştirilmeye ihtiyaç duydukları belirtilmiştir. Çocukların uygun ve sağlıklı bireyler olarak yaşayabilmeleri, tüm haklardan gereği gibi yararlanarak; özgürlük, eşitlik ve dayanışma içinde yetiştirilmeye hakları olduğu düşüncesi hakimdir. Bunun yanı sıra kanımızca, özel ilgiye gereksinimi olan ve dezavantajlı


  1. Çocuk Hakları Sözleşmesi, m. 17: “Taraf Devletler, kitle iletişim araçlarının önemini kabul ederek çocuğun; özellikle toplumsal, ruhsal ve ahlaki esenliği ile bedensel ve zihinsel sağlığını geliştirmeye yönelik çeşitli ulusal ve uluslararası kaynaklardan bilgi ve belge edinmesini sağlarlar. Bu amaçla Taraf Devletler: a) Kitle iletişim araçlarını çocuk bakımından toplumsal ve kültürel yararı olan ve 29 uncu maddenin ruhuna uygun bilgi ve belgeyi yaymak için teşvik ederler; b) Çeşitli kültürel, ulusal ve uluslararası kaynaklardan gelen bu türde bilgi ve belgelerin üretimi, değişimi ve yayımı amacıyla uluslararası işbirliğini teşvik ederler; c) Çocuk kitaplarının üretimini ve yayılmasını teşvik ederler; d) Kitle iletişim araçlarını azınlık grubu veya bir yerli ahaliye mensup çocukların dil gereksinimlerine özel önem göstermeleri konusunda teşvik ederler; e) 13 ve 18 inci maddelerde yer alan kurallar göz önünde tutularak çocuğun esenliğine zarar verebilecek bilgi ve belgelere karşı korunması için uygun yönlendirici ilkeler geliştirilmesini teşvik ederler.” Çocuk Hakları Sözleşmesi, m 29: “1. Taraf Devletler çocuk eğitiminin aşağıdaki amaçlara yönelik olmasını kabul ederler; a) Çocuğun kişiliğinin, yeteneklerinin, zihinsel ve bedensel yeteneklerinin mümkün olduğunca geliştirilmesi; b) İnsan haklarına ve temel özgürlüklere, Birleşmiş Milletler Antlaşmasında benimsenen ilkelere saygısının geliştirilmesi; ce) Çocuğun ana-babasına, kültürel kimliğine, dil ve değerlerine, çocuğun yaşadığı veya geldiği menşe ülkenin ulusal değerlerine ve kendisininkinden farklı uygarlıklara saygısının geliştirilmesi; d) Çocuğun, anlayışı, barış, hoşgörü, cinsler arası eşitlik ve ister etnik, ister ulusal, ister dini gruplardan, isterse yerli halktan olsun, tüm insanlar arasında dostluk ruhuyla, özgür bir toplumda, yaşantıyı, sorumlulukla üstlenecek şekilde hazırlanması; e) Doğal çevreye saygısının geliştirilmesi, 2. Bu maddenin veya 28 inci maddenin hiçbir hükmü gerçek ve tüzel kişilerin öğretim kurumları kurmak ve yönetmek özgürlüğüne, bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen ilkelere saygı gösterilmesi ve bu kurumlarda yapılan eğitimin Devlet tarafından konulmuş olan asgari kurallara uygun olması koşuluyla, aykırı sayılacak biçimde yorumlanmayacaktır.”
  2. Çocuk Hakları Sözleşmesi, m. 30: “Soya, dine ya da dile dayalı azınlıkların ya da yerli halkların var olduğu Devletlerde, böyle bir azınlığa mensup olan ya da yerli halktan olan çocuk, ait olduğu azınlık topluluğunun diğer üyeleri ile birlikte kendi kültüründen yararlanma, kendi dinine inanma ve uygulama ve kendi dilini kullanma hakkından yoksun bırakılamaz.”
  3. https:/humanrightscenter.bilgi.edu.tr/tr/content/124-cocuk-haklarna-dair-sozlesme/ (E.T.: 17/07/2019)
  4. https://humanrightscenter.bilgi.edu.tr/t/content/141-cocuk-haklar-komitesi/ (E.T.: 17/07/2019)
66