Sayfa:Ceza hukukunda nefret ve ayrımcılık.pdf/170

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

kullanamadığını ve tıpkı Şeriatla yönetilen bazı ülkelerde olduğu gibi kadınların trafiğe çıkmalarının yasaklanmasını savunması ile bu duruma olan önyargı yahut nefret sebebiyle, aracını kadınlara satmayacağını belirtmesi halinde açık olarak cinsiyet nedeniyle nefret ve ayrımcılık suçu oluşacaktır.

Satış sözleşmesinin tanımı Borçlar Kanunu'nun 207. maddesinde tarafların asıl edim yükümlülüklerinden yola çıkarak yapılmıştır. İki tarafa borç yükleyen satış sözleşmesi taşınır ve taşınmaz satışı olarak ayrılmaktadır. Taşınır satışı gözle görülebilir nitelikteki maddi eşyaların yanında gözle görülemeyen elektrik, doğalgaz gibi şeylerin satışını da kapsamaktadır. Taşınır satış sözleşmesi genel olarak belli bir şekle tabi değilken, taşınmaz satışı sözleşmesi resmi şekle tabi tutulmuştur. Ancak tapuya kayıtlı olmayan taşınmazların satışı resmi şekle tabi değildir.

Kira sözleşmesinde eşyanın mülkiyetinin kesin devri taahhüdü söz konusu değildir. Kiracı geçici kullanma hakkına sahip olur. Kira sözleşmeleri karşı edimli kullandırma sözleşmeleri olup kullandırma amacı güdülmektedir. “Kira sözleşmesi bir şeyin kullanılmasını ve kullanılması ile birlikte ondan yararlanmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini üstlendiği sözleşmedir.”

Devir, mülkiyetin ve zilyetliğin devri şekillerinde görülmektedir. Mülkiyetin devri; satış, bağışlama ve trampa sözleşmeleri ile mümkün olmaktadır. Bunun dışında devirden


“2 6098 sayılı TBK, m 207: “Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Durum ve koşullara göre belirlenmesi mümkün olan bedel, kararlaştırılmış bedel hükmündedir.”

439 Aral, F./Ayrancı, H.; Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, Ankara, 2012, s. 59.

“1 6098 sayılı TBK, Taşınır satışı, m. 209: “Türk Medeni Kanunu uyarınca taşınmaz sayılanlar dışında kalan ve diğer kanunlarda taşınır olarak belirtilen şeylerin satışıdır. Ürünler, bir yapının yıkıntıları ve taş ocağından çıkarılacak taşlar gibi, taşınmazdan ayrıldıktan sonra mülkiyeti devredilecek bütünleyici parçaların satılması da taşınır satışıdır.”

432 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, madde 237: “Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için, sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi şarttır. Taşınmaz satışı vaadi, geri alım ve alım sözleşmeleri, resmi şekilde düzenlenmedikçe geçerli olmaz. Önalım sözleşmesinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır.” 43 Akıntürk, T./Ateş, D.; Borçlar Hukuku Genel Hükümler Özel Borç İlişkileri, İstanbul, 2017, s. 234.

44 Aral/Ayrancı, s. 210.

“5 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, madde 299: “Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan

kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.”

158