Sayfa:Ceza hukukunda nefret ve ayrımcılık.pdf/155

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

4.3.2. Dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle

Madde metninde nefretten kaynaklanan ayrımcılık sebepleri “dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep” olmak üzere sınırlı olarak sayılmıştır. 2014 değişikliği öncesinde ayrımcı muameleye maruz kalınmasına neden olarak gösterilen sebepler sınırlı sayıda değildi. Kanun “dil, ırk, renk, cinsiyet, özürlülük, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle” diyerek bu suçun başkaca sebeplere dayanılarak da işlenebileceğini ifade etmekteydi. Bu hususta yapılan değişiklikle “ve benzeri sebeplerle” ifadesi kaldırılarak, suçun pasif süjesi yani mağduru bakımından kapsamı daraltılmıştır. Madde kapsamında sınırlı sayıda ele alınan bu karakteristik özelliklerin her biri ayrı ayrı incelenecektir.

4.3.2.1. Dil

Dil kavramı, “İnsanlar arasında karşılıklı haberleşme aracı olarak kullanılan; duygu, düşünce ve isteklerin ses, şekil ve anlam bakımından her toplumun kendi değer yargılarına göre biçimlenmiş ortak kurallarının yardımı ile başkalarına aktarılmasını sağlayan, seslerden örülü çok yönlü ve gelişmiş bir sistem” olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca, “İnsanların duygu ve düşüncelerini bildirmek üzere sözcüklerle veya gereçlerle yaptıkları anlaşma”, “Bir toplum üyelerinin birbirlerine düşünce ve dileklerini anlatmak amacıyla kullandıkları, ilgili toplumca benimsenen ses simgelerinden oluşan ve belirli bir düzene göre işleyen kültürel dizge” gibi farklı şekillerde tanımlanabilmektedir.

Yapılan tanımlar göz önünde bulundurulduğunda dil, insanlar arasında iletişimi sağlayan bir araçtır. Aynı dili konuşan insanlar zaman içinde belli bir kültürel geleneğe sahip olurlar. Aynı dili konuşan insanların aynı kültür, gelenek ve tarih çevresinde toplanmaları sebebiyle farklı dili konuşan bireyler arasında ayrımcılık söz konusu olabilir.

Dil sebebiyle yapılan ayrımcılık konusunda verilebilecek en iyi örneklerden biri 23.07.1968 tarihli “Belçika Dil Davası” kararıdır. Karara göre, Belçika'da, Felemenkçe konuşanların çoğunlukta olduğu bir bölgede oturan ve Fransızca konuşan ebeveynler


http://sozluk gov.tr/ (E.T.: 26/10/2019) http://sozluk.gov.t/( E.T.: 26/10/2019)

“3 Tanay, s. 126.

143