Sayfa:Ceza hukukunda nefret ve ayrımcılık.pdf/120

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

Madde kapsamında yapılan tanımlardan çoklu ayrımcılık, Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme'nin Ayrımcılık Yasağı ve Eşitlik Hakkındaki Genel Yorumu'nda kesişen ayrımcılık olarak ifade edilmiştir. “Kesişen ayrımcılık; engelli veya engellilikle ilişkili bir bireyin engellilikle birlikte renk, cinsiyet, dil, din, emik köken, toplumsal cinsiyet ya da diğer statülere bağlı olarak ayrımcılığa maruz kalması” durumunda ortaya çıkar. Ayrımcılık çoğu zaman tek bir özelliğe bağlı olarak ortaya çıkabiliyorken bazen birden çok ayrımcılık sebebi bir arada yer alabilmektedir. Bu durumda ayrımcılık çoklu ya da kesişen bir takım özelliklere bağlı olabilmektedir. Kesişen ayrımcılık, doğrudan ya da dolaylı ayrımcılık, makul düzenleme gerçekleştirilmemesi veya taciz şeklinde görülebilir. Örneğin, erişilemez bir format nedeniyle genel sağlıkla ilgili bilgilere erişimin tanınmaması, engellilik temelinde tüm bireyleri etkilerken, kör bir kadının aile planlaması hizmetlerine erişiminin tanınmaması, onun haklarını engellilik ve cinsiyetinin kesişimine dayanarak sınırlamaktadır.

Kanun kapsamında yapılan taciz tanımına bakıldığında, bir takım eksikliklerin olduğu görülmektedir. Tacizi belirleyen unsur kişinin üstünde bıraktığı etkidir. Yani insan onurunun çiğnenmesi amacını taşıyan veya böyle bir sonucu doğuran yıldırıcı, onur kırıcı, aşağılayıcı veya utandırıcı her türlü davranıştan ziyade davranışların sebep olduğu etkilerin


a) Ayrı tutma: Kişilerin bu Kanunda sayılan temellerden biri veya birden fazlası nedeniyle, bir eylem veya eylemsizliğin sonucu olarak diğerlerinden ayrı tutulması durumunu,

b) Ayrımcılık talimatı: Bir kişinin kendi nam veya hesabına eylem ve işlemlerde bulunmaya yetkili kıldığı kişilere veya bir kamu görevlisinin diğer kişilere verdiği ayrımcılık yapılmasına yönelik talimatı,

ç) Çoklu ayrımcılık: Ayrımcı uygulamanın birden fazla ayrımcılık temeli ile ilişkili olması durumunu,

d) Doğrudan ayrımcılık: Bir gerçek veya tüzel kişinin, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden karşılaştırılabilir durumdakilere kıyasla eşit şekilde yararlanmasını bu Kanunda sayılan ayrımcılık temellerine dayanılarak engelleyen veya zorlaştıran her türlü farklı muameleyi,

e) Dolaylı ayrımcılık: Bir gerçek veya tüzel kişinin, görünüşte ayrımcı olmayan her türlü eylem, işlem ve uygulamalar sonucunda, bu Kanunda sayılan ayrımcılık temelleriyle bağlantılı olarak, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanma bakımından nesnel olarak haklılaştırılamayan dezavantajlı bir konuma sokulmasını,

&) İşyerinde yıldırma: Bu Kanunda sayılan ayrımcılık temellerine dayanılarak kişiyi işinden soğutmak, dışlamak, bıktırmak amacıyla kasıtlı olarak yapılan eylemleri,

i) Makul düzenleme: Engellilerin hak ve özgürlüklerini tam ve diğer bireylerle eşit şekilde kullanmasını veya bunlardan yararlanmasını sağlamak üzere belirli bir durumda ihtiyaç duyulan, mali imkanlar nispetinde, ölçülü, gerekli ve uygun değişiklik ve tedbirleri,

j) Taciz: Psikolojik ve cinsel türleri de dahil olmak üzere bu Kanunda sayılan temellerden birisine dayanılarak, insan onurunun çiğnenmesi amacını taşıyan veya böyle bir sonucu doğuran yıldırıcı, onur kırıcı, aşağılayıcı veya utandırıcı her türlü davranışı,

m) Varsayılan temele dayalı ayrımcılık: Bir gerçek veya tüzel kişinin, bu Kanunda sayılan ayrımcılık temellerinden birisiyle gerçekte ilgisi olmamasına rağmen, bu temellerden birisini taşıdığı sanılarak hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanma bakımından ayrımcı muameleye maruz kalmasını, ifade eder.”

22 Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Komitesi, Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşmeye ilişkin Ayrımcılık Yasağı ve Eşitlik Hakkında 6 No'lu Genel Yorum (2018) hup//www.esithaklar.org/bm-no6/

(ET.:10/11/2019)

108