yine fesih hakkı tanımaktadır. İşyerinde işçi işveren dışında herhangi başka bir işçi, müşteri ya da diğer kişiler tarafından tacize uğrarsa, işveren de bu tacizden haberdar ise ve bu durumu engellemek için herhangi bir adım atmamışsa, işverenin yükümlülüğünden söz etmek gerekecektir. Çünkü işverenin böyle bir durum karşısında sessiz kalması, ihmal anlamı taşır ve işçiyi gözetme borcunun ihlali niteliğindedir. Ayrıca işverenin iş yeri sahibi olması nedeniyle de bir sorumluluğu bulunmaktadır. İşveren böyle bir fiilden haberdar edildiği halde gerekli yaptırımları uygulamaması, tedbir ve önlemler almaması işçi için haklı bir fesih nedeninin doğmasına neden olacaktır.
Cinsel tacizin, işveren ya da işçi tarafından haklı nedenle fesih hakkı doğurabilmesi için bu eylemin ayrıca TCK bağlamında bir suça vücut vermesi ya da ceza yargısıyla kesinleşmiş bir durumun olması gerekmez. Yargıtay'ın konu ile ilgili kararlarına göre cinsel taciz eylemin ayrıca TCK'na göre suç oluşturması gerekmediği ifade edilmiştir. “4857 sayılı İş Kanunu'nun 24. maddesinin (1) numaralı bendinin (b) alt bendi gereğince, işverenin işçiye veya aile üyelerinden birine hakaret etmesi, sövme fiilini işlemesi, sarkıntılıkta bulunması, işçiye iş sözleşmesini haklı fesih imkanı verir.” Şeref ve namusa dokunacak söz ve davranışların, işveren veya işveren vekili tarafından gerçekleştirilmiş olması hukuki sonucu değiştirmez. Bu eylemlerin Türk Ceza Kanunu'na göre suç teşkil etmesi de şart değildir. İşçinin ya da ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak söz, davranış veya eylemin, işverenin diğer bir işçisi tarafından gerçekleştirilmiş olması, kural olarak işverenin bu eylemden haberdar olmadığı yahut önüne geçme imkanı bulunmadığı hallerde işçiye iş sözleşmesini haklı fesih sebebi teşkil etmez. Ancak işveren gerekli önlemleri alarak, aynı durumun bir daha yaşanmaması için bir çaba sarf etmelidir. İşverenin işçiyi gözetme borcu bu anlamda devreye girmektedir.
Kanun'un 25. maddesinde ise işverenin derhal fesih hakkı düzenlenmektedir”, Buna göre; işyerinde işçi başka bir işçiye karşı cinsel tacizde bulunduğunda, bu durum işverene
2“ &. HGK. 20.11.2018 tarihli 2018/703 E., 2018/1749 K. sayılı kararı
httpsi//www.sinerjime vzuat.com.trfindex jsf?dswid--4494# (E.T.:10/11/2019)
26 İş Kanunu m. 25: “Süresi belirli olsun veya olmasın işveren, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir: I- Sağlık sebepleri: a) İşçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa yakalanması veya engelli hâle gelmesi durumunda, bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına üç iş günü veya bir ayda beş iş gününden fazla sürmesi.
b) İşçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve işyerinde çalışmasında sakınca
bulunduğunun Sağlık Kurulunca saptanması durumunda. (a) alt bendinde sayılan sebepler dışında işçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde işveren için iş sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkı; belirtilen
