44
Hollanda'dan Hollandia'ya, 1953 senesinde, özellikle ton balığı balıkçılığı için bir araştırma gemisi gönderdiler. De Goede Hoop, "iyi umut" demek ve bu bol miktarda ton balığı tutulmasını dileme anlamında kullanılır. Sağ arkada babamın ofisi ve deposu var. Bizim evin sadece çatısı görünüyor.
Hollandia 1951 yılında ilkel bir şehirdi, yapılanmaya ihtiyacı vardı. O yüzden Hollanda devleti bir grup Endonezyalı ustayı oraya gönderdi ve bu işçiler tüm işleri çok düşük bir ücret karşılığında, eski Amerikan depolarında kalarak yaptılar. Endonezyalılar Papualılar'a bu işi öğrettiler. "Hollandalı inşaat ustaları yok mu?” diye sorabilirsiniz. Vardı; fakat o zaman onlar orada değillerdi. Endonezyalı marangozlar güzel bir bina yaptılar ve baş vali o binanın, Hollandalı ailelerin haftasonu gelip, tekneleriyle, yatlarıyla gezmesi, eğlenebilmesi için Yat Kulübü'nün binası olacağını söyledi.
Devlet babama birçok imkân verdi. Hollanda'dan araştırma için adı "De Goede Hoop" olan gerçek bir balıkçı gemisi gönderilmişti ve arkasında beyaz harflerle "Hollandia" yazıyordu. Ayrıca iki küçük tekne olan Yautefa ve Humboldt, Geelfinck koyları üzerindeki toplumla ilgili eğitim için gelmişlerdi. "Oradaki kabileler nasıl balık tutuyorlar ve hangi yöntemlerle ilerlemeli?" konularında eğitim veriliyordu.
Bir gri Land Rover araba vardı ve bir de kamyonet. Babam depolardaki ağları ve balıkçı malzemelerini Papualılara sattı. Onlar da tek ağaçtan yapılan ve yerel dilde "prahu" adı verilen teknelerini yaptılar. Babam onlarla iletişim kurmak için yerel bir eleman tutmuştu. Birleşmiş Milletler'den gelen talep dolayısıyla babamın en önemli işi Papualıları eğitmekti. O yüzden halk içinde balıkçılık ve gıda ihtiyacı önem kazandı. Özellikle koylar ve ırmak deltaları üzerinde deniz derinliği, deniz tabanı ve balık türleri araştırılıyordu ve hangi metotlarla balık yakalanacağı öğretiliyordu. Yeni yüzlerce tür balık kurutulmuş olarak veya alkol içinde özel kargolarla Hollanda'ya, Leiden Üniversitesi, Zooloji Müzesi'ne gönderiliyordu. Her yıl bir biyolog babamın işini kontrol ederdi. Bay H. Van Pel bizim evde yemek yerdi ve biz çocuklara, “Eğer siz yepyeni bir tropikal balık türü keşfederseniz, bu özellikle yeni bir akvaryum türü olursa, bu balığın ismi için o zaman soyadınız Zwollo'yu kullanabilirsiniz ve böylelikle dünyadaki tüm bilim çevresi, yeni balığın adını sizin soyadınız olarak bilir,” demişti. Ondan sonra ağabeyim ve ben her gün okuldan çıktıktan sonra denize inme zamanında, mercanlar arasında saat-