231
yerleştiler. Çünkü sadece bu mahallede boş evler ve arsalar bulunuyordu. Eski Datça çoğunlukla yabancılardan ve Kürtlerden oluşan bir mahalle oldu. Yerlilerin çoğu ise iskele tarafında yaşamaya başladılar ve buraya göç edenler yeni beton evler inşa ettiler. Estetiğe fazla önem vermediler. Onlar için ne kadar ucuz, ne kadar hızlı, ne kadar geniş ise evler o kadar güzeldi. Kürt çevresinde çırak düzeniyle iyi inşaat ustaları yetişiyor; fakat her yeni gelen işçi hemen, “Ben ustayım,” diyor.
Bu yanlış uygulamalar dolayısıyla iskele bölümü beton evlerden oluşan sıradan bir mahalleye dönüştü. Fakat köyler hâlâ güzel ve Datça Yarımadası hâlâ inanılmaz güzellikte doğal bir park alanı gibi. Datça’nın yerlileri Reşadiye, Hızırşah, Kızlan ve Karaköy köylerinde çiftliklerini kurdular, yörenin kendi mimari tarzı evlerini ve arsalarını kullanıyorlar.
Eski Datça’da ODTÜ mezunu Ahmet Gürkan, Aydın-Çine’den gelen taş ustası ekibiyle beraber yıkık evleri, yeni ev sahipleri için restore etti. Benim evim onun ikinci projesiydi. Kürt inşaat ustaları Ahmet’in işlerini takip ediyorlardı. Onlardan birkaç iyi taş ustası ye-
Datça Yarımadası Ege Bölgesi’nde yer alan dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahiptir. Yarımada’nın yarısından fazlası ormanlarla kaplıdır. Oksijen bakımından zengin olan yörenin nem oranı düşük olup, güneşli gün sayısı 300’dür.
Yarımada’da yaklaşık dört bin yıl öncesine dayanan yerleşim yerleri sözkonusudur. Yarımada’nın en ucunda Knidos antik kenti yer alır. Burası önemli bir ticaret merkezi olmasının yanında kültür ve sanat merkezi konumundadır. Yarımada aynı zamanda Özel Çevre Koruma Bölgesi niteliğindedir. Eski Datça Mahallesi, evlerin restore edilmesiyle üçüncü derece tarihi sit statüsündedir.