188
Göldeki Balık Varlığı Yönetim Konferansı. Tayland, 1990.
Tayland’da yavru balıkları göle bırakırken, 1990.
Tayland’da balıkçılık faaliyeti, 1990.
yavrularla stoklanıyor; fakat o kadar başarılı değil, biz Haskoning’de bir pilot projeyle ve de köylülerle birlikte göllerdeki balık varlığını nasıl artırabileceğimizi gösterebiliriz”, diyordu. Iongh, inceleme raporunda (Ecological studies,1989) göllerin neden etkili olmadığı konusunda önemli sebebi şu şekilde açıklıyor: “Yavrulama merkezlerindeki milyonlarca bir cm’lik balıkların göllerde sağ kalma olasılığı çok düşük; çünkü göllerde doğal olarak yaşayan etçil balıklar bu yavruları yiyorlar.”
Onun raporu şu sloganla bitiyor: “The Thai Ministry of Fisheries programme of yearly stocking (yavrulamak) of inland waters is like feeding the carnivorous fish.” Tayland Balıkçılık Bakanlığı’nın programına göre, göllerin yıllık yavru balıklarla zenginleştirilmesi pek etkili değildir. Çünkü göllerde yaşayan etçil balıklar o yavruları yemektedir. Bu kadar kaba ifade etmiyor. Fakat Iongh bana, “Carel sanki bu programda kurtlar kuzularla besleniyorlar. Aslında meranın otu ile kuzuları beslemek gerekiyor, bu çiftçi için de faydalı. Ama burada kurtlara kuzu veriyorlar, bunu değiştirmek gerekiyor,” dedi. Ben de, “Bunu nasıl yapacaksınız?” diye sorduğumda, “Göllere ve göletlere daha büyük 1-2 cm değil, 2-3 cm balıkları koymak ve balıkçıları organize etmek gerekiyor. Yavruları gölün içindeki 30 metrekarelik kafeslerde besleyip sonra göle bırakmak lazım; ama bunun için bir sosyal antropoloğa ihtiyacımız var. Çünkü ‘insani boyut’ burada çok önemli ve o yüzden de seni Tayland’a götürüyorum,” diye karşılık verdi ve birkaç gün içerisinde oraya gitmek için hazırlandım.
Teklifi hem Den Haag hem de Thai Balıkçılık Müdürlüğü’ne bıraktık. O taraftan, “Olmaz, bir santimetreden büyük yavrular bizim bütçemiz için fazla. Yem pahalı ve merkezin yerleri dar,” şeklinde bir dönüş oldu. De Iongh ise, “Bu sistem merkezler