178
luluğu altında; erkekler ya gurbete gidiyor ya da kayboluyor. Kadınlar ailelerine bakmak zorunda oldukları için her tür ‘erkek’ işini de, yani inşaat işini de yapıyorlar,” dedi. Ben öylece dinledim ve bana ders mi veriyorlar, yoksa iş mi verecekler, diye düşündüm. Herkes tarafından bilinen bir deyiş vardır: Söz gümüşse sükût altındır. Bana ayrıca, “Zaten Bay Zwollo, fakir toplumlar için ayrılan yabancı fon her zaman NGO’lara veriliyor; çünkü hükümetler suiistimal edebilir,” dedi ve nihayet ardından gitmek isteyip istemediğim sorusu geldi. Ben de bir soru sormak istediğimi söyledim ve orada yolların nasıl verimli hale getirilebileceğini, sürdürülebilir bir altyapının nasıl sağlanacağını sordum. “Sadece yollar değil, sulama havuzları, kanallar, pirinç terasları, ağaçlandırma programları vs. Hem Dünya Bankası hem de ILO bir sözleşme hazırladı ve dilerseniz dokümanları size hemen gönderebilirim,” dedi. Karardan sonra hemen Amsterdam Üniversitesi kütüphanesine gittim ve Sri Lanka’yla ilgili kitaplar ve makaleler okumaya başladım. Ekonomist arkadaşlarımla görüştüm. Hollanda’da olup Sri Lanka’da çalışmış birçok kişi vardı, onlarla görüştüm.
Ada ülkesi Seylan’a gitmeden önce oranın filler, tropikal ormanlar, çiçekler, tarçın ve baharatla dolu olduğunu düşünürdüm. Eski Seylan kültürü adanın değişik yerlerine dağılmış durumda, iç bölgelerde pirinç terasları, su tutmak için havuzlar inşa edilmiş. Seylan’da ayrıca Tayland, Endonezya (İslamiyet etkisinden önce), Myanmar ve Güney Çin’in etkisiyle Budizm yaygınlaşmıştı. Nemli tropikal iklimde sıtma hastalığı tehlikesi vardı. Fakat buna rağmen baharat türleri ve hindistan cevizi yetişen bu alanlara önce Araplar, sonra da batıdan gelen tüccarlar yerleşmişlerdi. 1658-1776 yılları arasında Sri Lanka, Hollanda’nın sömürgesiydi, Hollandalılar orayı Portekizlilerden almışlardı. Napolyon Hollanda’yı işgal edince, İngilizler Asya’daki tüm Hollanda sömürgelerini ele geçirmişti. Hollanda’nın en önemli etkisi adalet, evlilik, kadın ve çocuk hakları, tek evlilik ve özel mülk kapsamında tapu, iş ve ticaret kanunlarının çıkarılması oldu. Sri Lanka’da birçok doğal park ve endemik hayvan, kuş türü var. İlk önce aç insanların onları yiyebileceğini düşündüm. Ama bölgedeki en büyük iki etnik gruptan Sinhala ve Tamiller vejeteryandır. Yalnızca bunların en altındaki kast grubu ile Müslüman ve Hıristiyan azınlıklar et yiyorlardı.
Eski Seylan kültürü adanın değişik yerlerine dağılmış durumda, iç bölgelerde pirinç terasları, su tutmak için havuzlar inşa edilmiş. Seylan’da ayrıca Tayland, Endonezya (İslamiyet etkisinden önce), Myanmar ve Güney Çin’in etkisiyle Budizm yaygınlaşmıştı.