126
2
Stiftung Almanca’da ‘’vakıf” demek ve F. Ebert solcu ve hümanist bir Alman idi.
Friedrich Ebert, Almanya’nın ilk Cumhurbaşkanı. Babası bir terzi ustasıdır. Meslek olarak saraçlığı öğrenmiştir. 1905 yılında Alman Sosyal Demokrat Partisi’nde genel sekreter olarak görev almıştır.
rikalı diktatörlerin banka hesaplarının başkenti Cenevre’den Bozo balıkçılarının büyük şefinin hilelerini nasıl karşılayabilirdim? 1978’den itibaren Nijer Nehri’nin 200 kilometre aşağısında, Mopti şehrinde birkaç program ve projeyle balıkçılara yardım edilmişti. Özellikle bir Alman sivil toplum kuruluşu olan “Friedrich Ebert Stiftung2” Bozo balıkçılarıyla bir kooperatif projesi kurmuş ve WFP onların gıda hediyelerini kooperatife vermişti. Gıdanın yanında sağlık ve eğitim de bunlara eklenmişti. İki yıl içerisinde çevredeki tüm balıkçılar Mopti’ye gitmişler ve kooperatife üye olup, gıda desteği almışlardı. O dönemde WFP Segou hariç her Mali iline gıda sağlamıştı. O nedenle tüccar, aynı zamanda balıkçı, nakliyeci ve politikacı olan Baba Minta, Mopti gibi destek bekliyordu. Orası kâğıt üzerinde 10 bin ortağı olan (kooperatif kurmak için minimum yedi ortak gerekir, ne kadar ufak olursa işler o kadar iyi yürür) bir kooperatif birliğiydi. İlk ziyaretimde bürosunda iki saat kaldım ve ona bir dizi soru sordum ve her soruma dolaylı cevaplar verdi. Bana, “Mösyö Zwollo siz kuralcı bir uzman gibi konuşuyorsunuz. Kooperatif kurallarını boşverin. Buradaki tüccar benim ve her şeyi ben yönetiyorum,” dedi. Ben de ona, “Önce üç ay araştırma yapacağım ve bir rapor yazacağım, eğer gerçekten yardıma ihtiyacınız varsa, o zaman size de yardım gelecektir,” diyerek karşılık verdim.
Onun bürosunda başka Bozolu balıkçılar da vardı ve güzel boubou elbiseleri giymişlerdi. Ertesi gün onlardan biri beni aradı ve konuşmak istediğini söyledi. Sonra başka balıkçılar da beni ziyarete gelip, bana akıl verdiler. Ben, Baba Minta’nın onları beni sorgulamaları için gönderdiğini düşünüyordum. Fakat içlerinden birisi, “Eğer siz Baba Minta ile iş yaparsanız, biz bu çalışmalara katılmayacağız,” demişti.
Bir hızlı kırsal değerlendirmeye göre Segou’daki balıkçıların en önemli sıkıntısı gıda değil, kerestedir. Çünkü sandallar ve kürekleri tamir etmek için ahşabı yurtdışından getirtmek gerekiyor. Onlar büyük sandallar kullanıyorlar ve çürük parçaları sürekli değiştirmek zorundalar. Nehrin kenarında sazdan dokuma çadırlar yapıyorlar ve bunun için de kereste bulmakta zorlanıyorlar.
Bir strateji düşündüm. Baba Minta ile birlikte bir plan yaptım. Önce bir kooperatif sandal imalat atölyesi yapacaktık, ortaklar bu kapsamda gıda yardımı alacaktı ve sonra başka şeyler de yaparak,