SÖZLÜK
Ağyar : Yabancılar.
Akdem : Daha önce.
Âmal : Emeller, istekler.
A'mal, İşler.
Âri: Boş.
Âsim, Günahkâr.
Asir: Zor, güç.
Bad-ezin, Bundan sonra.
Bagi: Âsi, başkaldıran.
Basiretkârane: Önceden görüşe yaklaşık surette.
Bekaya. Askerlikte: Kur'a isabet edip de silâh altına alınmaları geciktirilenler. Maliye: Tahsil olunmayıp ertesi seneye kalan vergi ve varidat.
Bezl; Verme, bol bol sarfetme.
Bez-i makderet: Çok gayret etme.
Bilad: Şehirler.
Bila tefrik-ı cins ve mezhep: Cins ve mezhep farkı gözetmeksizin.
Bissuhule: Kolaylıkla.
Bittedriç: Yavaş yavaş.
Burudet: Soğukluk.
Büd. Ayrılma, uzaklaşma, vaz geçme.
Cüretyap: Cesur, atılgan.
Cenip: Taraf, yön, cihet.
Derpiş etmek: Göz önünde tutmak, dikkate almak.
Destres: Eli yetişen, elde eden.
Dimâ, Dem, kanlar.
Ekâzip: Yalanlar, yalan sözler.
Elim: Acıklı,
Enseb: Daha münasip, daha uygun.
Eracif; Uydurmalar,
155