Sayfa:Ahmet Şık'ın 25 Aralık 2017'de Cumhuriyet Davası'ndaki savunması.pdf/54

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

verebilirim; mesela gazetenin önceki durumu düşünülecek olursa, doğrudan İlhan Selçuk'u hedef alması gerekirdi. Güncel olayı değerlendirecek olursak Vakıf başkanı veya genel yayın yönetmeni olan Can Dündar'ı örneğin gazeteci kimliği dolayısıyla dikkat çekmeyecek olan Alaattin Kaya, Ekrem Dumanlı veya Erkam Tufan Aytav gibi bir kişi eliyle satın almıştır. Hikmet Çetinkaya burada önemli bir isim değildir. Bu ancak kendisine yönelik bir susturma girişimi ya da bir sus payı verilmiş olması düşünebilmelidir. Doğrudan ona güvenilerek bu işe girişilmez. Can Dündar'la yakın ilişkileri adliye önünde Can Dündar'ın Erdoğan'a hakaretten yargılandığı bir olayda arkada Erkam Tufan Aytav'ın göründüğü bir fotoğraftan da açıkça anlaşılabilir. Kesinlikle Can Dündar Gülen tarafından seçilmiş ve önerilmiş birisidir ya da örneğin Alaattin Kaya tarafından önerilen adaylar arasından onun tarafından seçilmiştir. Ayrıca babası MİT mensubu olarak bilinir. Dolayısıyla bu da cemaat tarafından elverişli bir durum olarak değerlendirilmiş olabilir. Kaldı ki muhafazakar kesime de sempatik gelebilecek bir portredir. Örneğin, Bediüzzaman'ın belgeselini yapmıştır...”

İddianame Sayfa 9:

“...Cumhuriyet gazetesine, silahlı terör örgütü FETÖ/PDY tarafından özellikle 2013 yılından itibaren adeta el konulduğu, şüpheli Can Dündar'ın gazetinin başına geçmesi ile birlikte gazetenin, kurucusu Yunus Nadi'nin yukarıda belirtilen amaç ve hedeflerinin dışına çıkarak farklı bir yörüngeye oturduğu belirlenmiştir...”

İddianame Sayfa 11:

“... Atatürk tarafından ismi verilen ve Atatürk İlkelerinin savunuculuğunu yapmış bir gazetenin, son birkaç yıldır Türkiye Cumhuriyetini yok etmeyi amaçlayan silahlı terör örgütlerinin amaçlarına aracı olmasının basit bir yayın politikası değişikliği ile açıklanması mümkün değildir...”

H

54