Sayfa:Ahmet Şık'ın 25 Aralık 2017'de Cumhuriyet Davası'ndaki savunması.pdf/53

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

LATİF ERDOĞAN:

“...Can Dündar'ın bana sormuş olduğunuz siyasette "Nasıl geldiysen öyle gidersin", "Piyonlar devrildi sıra şahlarda" yine "1 numara Erdoğan" diye yaptığı röportaj bütünüyle hükumete karşı darbe girişiminin yolsuzluk operasyonu adı altında Cumhuriyet gazetesi de ele geçirilmek suretiyle gazete üzerinden halka servis edilme şeklidir..."

HÜSEYİN GÜLERCE:

“...Nitekim Gülen bu sürecin sonunda Cumhuriyet Gazetesine bir genel yayın yönetmeni bile atamıştır. Can Dündar'ın yaptığı haberler bunun açık delilidir...”

CEM KÜÇÜK:

“...Medya sektöründe çalışan herkes bilir ki Cumhuriyet gazetesi FETÖ nün gizli yayın organıdır. Cumhuriyet gazetesi bilindiği üzere Kemalist çizgisi olan bir gazetedir. Akın Atalay bu gazetenin icra kurulu başkanı olduktan sonra Can Dündar'ı transfer ederek genel yayın yönetmeni yaptı. Kemalist bir çok yazar bu gazeteden atıldı...”

LATİF ERDOĞAN:

“...Gülen'in başından beri Cumhuriyet gazetesine özel bir zaafı vardı. Bir zamanlar sağ cenahtan Peyami Safa'nın baş yazılar yazdığı bir gazete neden solcuların elinde olsun ki diye düşünüyordu. Yapılacak bir operasyonla bu gazetenin solculara bırakılmaması gerektiğini çok önceden beri sohbetlerde sıklıkla ifade ediyordu. Cumhuriyet gazetesi kemikleşmiş bir kadro ile çıktığı için ve bizim içimizde de yetişmiş eleman sayısı az olduğu için bunun tek yolu içeriden insan kazanmaktı. Bunu Taraf gazetesindeki operasyonla birlikte değerlendirmek uygun olur. Taraf gazetesi başlangıçtan itibaren Gülen'in tasarımıydı. Ahmet Altan gibi isimler tamamen göstergelik, operasyonu gizlemeye yönelik seçimlerdi. Hatta taraf gazetesinin ismi bile Gülen tarafından seçilmiştir. Gazetenin liberal görüntüsü tamamen yaratılmak istenen algıyla alakalıdır. Buradan ideolojik bir yaklaşım izlenmemesi gerekir. Her ne kadar Cumhuriyet gazetesi Gülen'e uzak ve zıt gibi görünse de Gülen devlete yapacağı operasyon için en elverişli gazetenin Cumhuriyet olduğunu düşünmüştür. Zira Cumhuriyet bürokrasi tarafından kabul görmüş, kolaylıkla yaklaşımının kamufle edilebileceği ve her yere girebilen bir gazetedir. Bunu da gazetenin çalışan kadrosunu değil patronajını ele geçirmek suretiyle yapmıştır. Gülen'in yöntemi şudur: gazetede kilit ve üst noktada birisine dikkat çekmeyecek ve yadırganmayacak birisiyle temasa geçirerek ve mutlaka kaydı gözükmeyecek elden bir miktar paranın aktarılması suretiyle satın almıştır, Buna şöyle örnek

G

53