Sayfa:Şiirsel Bir Savaş Anzak Günlüklerindeki Şiirlerde Gelibolu Muharebeleri.pdf/3

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

Şiirsel Bir Savaş: Anzak Günlüklerindeki Şiirlerde Gelibolu Muharebeleri


kaydını tuttular. Böylelikle, kişisel gözlemleri aracılığıyla tarihe bir başka açısından da ışık tutmuş oldular. Gelibolu muharebeleri sırasında tutulmuş olan Anzak günlükleri yalnızca ikincil tarihsel kaynak değil, aynı zamanda, acımasızca süren çatışmalar sırasında askerlerin kendilerini şiirsel olarak ifade ederek rahatlattıkları birer anı defteri olma işlevi de görmektedir. Kimi Anzak subayları günlüklerinde şiirler alıntılarken, kimileri de kendi şiirlerini yazarak, şiirin lirizmi aracılığıyla savaşın acılarıyla baş etme yolunu seçmişlerdir. Öte yandan onların şiirleri her gün yaşadıkları ölümcül gerçekliğin şiirsel birer yansıması değildir. Aynı zamanda savaşın acılarını çok daha çarpıcı olarak anlatan birer metindirler.
  Azer Banu Kemaloğlu’nun değindiği gibi, “Gelibolu savaştan sonra bile Anzak askerlerinin hayatında önemli bir yer tutmuştur” (2015: 26). Bu nedenle, sadece savaş sırasında günlüklerine şiirler yazmakla kalmamış, savaştan sonra da yazmaya devam etmişlerdir. Gelibolu “sorunlu bir bölge olarak askerlerin deneyimlerini yazılı olarak kayda geçirdikleri bir yerdir” (Kemaloğlu 2015: 26). Bu günlükler yalnızca savaş alanında yaşananların yazılı kayıtları değil, aynı zamanda askerlerin kendilerini ifade etme yolu olarak da işlev kazanmaktadır. Bu nedenle günlüklerin bazılarında askerlerin adı ve adresi dışında savaş alanına dair hiç bir şey bulunmamaktadır (Kemaloğlu 2015: 27).
  Bu nedenle bu çalışma, Anzak askerlerinin günlüklerindeki şiirleri savaşın bireyler üzerindeki etkileri açısından okumayı amaçlamaktadır. Bu şiirler kültürel coğrafya perspektifinden çözümlenmeye elverişli, okuyucuyu coğrafi yapının Anzak askerlerinin zihnindeki savaş algısı üzerinde ne gibi kültürel etkileri olduğunu sorgulamaya davet eden metinlerdir. Anzak askerlerinin günlükleri, yeni tarihselci bir okuma için de oldukça elverişli bir malzeme sunmaktadır. Dolayısıyla günlüklerdeki şiirleri, tarihsel bilgi kaynağı olarak değil, tarihi şiirin konusu olarak kullanan metinler olarak okumak olasıdır. Bu nedenle, bu çalışmada, bu şiirlerin yazılmasındaki temel motive edici unsurlar yerine onların malzemesi olan resmî tarih algısının bireysel gözlemlerle değişip değişmediğinin sorgulanması amaçlanmaktadır.
  Auckland Savaş Müzesi’nde sergilenen Anzak günlükleri, Anzak askerlerinin savaşın kaydını tuttuklarının bir göstergesidir. Yazılı kültürün bir parçası olarak, günlük tutma alışkanlığı özellikle olağandışı deneyimleri kayda geçirme işlevi gördüğü için büyük önem taşımaktadır. Günlükler aracılığıyla bu olağanüstü deneyimler, geçmişin birer anısı olarak geleceğe aktarılmaktadırlar. Aynı zamanda, günlüklerde yazılanlar duygusal verilerdir ve onların yıllar sonra yeniden okunması kayıt altına alındıkları andan daha farklı bir çağrışım uyandırabilecekleri anlamına gelmektedir. Anzak askerlerinin durumu göz önüne alındığında, Gelibolu Muharebeleri sırasındaki kısıtlı zaman diliminde, travmalarla dolu deneyimleri hakkında yazdıkları günlükler onları rahatlatmaktaydı, çünkü bu günlükler aracılığıyla sadece deneyimleri yazıya dökmekle kalmıyor, aynı zamanda sevdikleriyle onların yokluğunda bir iletişim kurmuş oluyorlardı. Savaştan söz ederken, aslında yazı yoluyla kendilerine bir terapi uygulamaktaydılar. Böylece yazı, hem iyileştiren hem de rahatlatan bir sürece dönüşmekteydi.

231